LAZİSTAN'IN OVASI: ARDEŞEN



Ardeşen’in yüzölçümü 743 km² dir. Doğusunda Fındıklı, batısında Pazar, güneyinde Kaçkar dağları ve kuzeyinde Karadeniz ile çevrilidir. Kıyısının uzunluğu 10 km kadardır. Toprakları sahilden başlayarak 50 km kadar içeri uzanır. Burada, Doğu Karadeniz dağlarının uzantıları ve tepeleri bulunur. Fırtına deresi, Dolana çayı ve Yeniyol deresi, Ardeşen’in akarsularıdır. Ardeşen, engebeli bir arazi yapısına sahiptir. Akarsuların deniz ile birleştiği dar vadi ağızları dışında, düzlüklere sahip değildir.

Rum Hanedanlı Trabzon Devleti, 2. Mehmed tarafından 1461’de Osmanlı ülkesine katılınca, bu hanedanın yönetim sınırları içinde olan Ardeşen de Osmanlı yönetimi ile tanıştı; bir süre özerk bir özellik taşıdı. Ardeşen, Osmanlı yönetimi sırasında, Trabzon Vilayeti Sancağının Otena kazasına bağlı bir kasaba idi. Cumhuriyet döneminde bir süre, Pazar adı verilen Otena ilçesinin bucak merkezi olan Ardeşen, 1 Mart 1953 tarihinde ilçe oldu. 1916’da Çarlık Rusya’sı tarafından işgal edilen Ardeşen’in kurtuluş günü olarak 10 Mart kabul edilir. Bunun için her yıl kutlamalar yapılır.

Ardeşen, güneyini kaplayan dağlar ile beraber, kuzey ve kuzeydoğu tarafında bulunan 3.000 metre yükseklikteki Kafkas dağlarının, kuzey rüzgârlarından koruyucu etkisiyle kapalı bir mikroklima havzasına sahiptir. Dört mevsim ılımandır. Yağışlı olan iklimi subtropiktir. Ardeşen, yıllık ortalama 2.300 mm yağış, %77 nem ve günde ortalama 4 saat 14 dakika güneşleme süresi ile Türkiye'nin en yağışlı, en nemli ve en az güneşli yörelerinden biridir. Karadeniz iklim şartları Ardeşen için de geçerlidir. Kıyı bölümleri ılık ve bol yağışlıdır. İç kısımlara doğru iklim sertleşir. Ortalama sıcaklık 14- 15 derecedir. Sarp ve engebeli olması ve iklimin etkisiyle Ardeşen’in bitki örtüsü, genelde 700- 2.300 metre yükseklikte ormanları oluşturur. Ardeşen, orman alanı bakımından zengin bir bölgededir. Ormanlar, arazisinin %23,74'unu kaplar (17.635 hektar). Arazinin %10,55'i tarım alanlarıdır. %34,33’lük alan çayır-mera ve %31,38'lik alan da tarım dışıdır.

2008 yılında yapılan genel nüfus sayımı sonuçlarına göre, toplam nüfus 39.001'dir. Merkez nüfusu 24.965, köyler nüfusu ise 14.036’dır. Nüfus artış hızı %4,71, km²ye düşen nüfus 78 kişi ve tahmini dış göç oranı %o 38,6’dır. Ardeşen’in 38 köyü ve 17 mahallesi vardır. Okur-yazar oranı: %93; İlköğretim okulu sayısı: 14, Lise ve dengi okullar sayısı: 5; Kız öğrenci sayısı: 2.794 (İlköğretimde), 771 (Lise ve dengi okullarda); Erkek öğrenci sayısı: 2.995 (İlköğretimde), 844 (Lise ve dengi okullarda). Yüksekokula da sahip olan Ardeşen’de 2 matbaa, 1 yerel gazete, 1 radyo ve 1 televizyon faaliyet gösteriyor. Ardeşen’de 1 spor sahası ve 1 spor salonu bulunuyor.

Ardeşen nüfusu, coğrafi şartlardan kaynaklanan sınırlı üretim sebebi ile Birinci Dünya Savaşı öncesi esas olarak Çarlık Rusya’sı yönetimindeki illere, Birinci Dünya Savaşından sonra da Türkiye’nin diğer illerine göçler yaşamıştır. 1950'li yılların ardından çay tarımı ile birlikte tersine göçler de yaşanmıştır. Çay tarımından önce, engebeli arazi yapısı ve yetersizliği sebebi ile Ardeşenliler denizcilik, inşaatçılık, fırıncılık gibi işleri yapmak üzere yurt içinde ve yurt dışında çalışmak için ilçe dışına çıkmıştır. Çay tarımının ve küçük sanayinin etkisi ile gurbetçilik azalmış olmakla beraber ekonomik sıkıntılar sebebiyle tamamen ortadan kalkmamıştır. İlk çay üretiminin yapıldığı 1938’den sonra verilen destek ile hızla gelişen çay tarımı ve çay sanayi Ardeşen’in önemli çalışma alanıdır. Mısır, fasulye, patates, lahana, fasulye, kivi, fındık ve mandalina tarım ürünleridir. Hayvancılık aile ihtiyacı için yapılıyor. Faaliyetlerden biri de arıcılıktır. Yaklaşık 10.000 adet fenni ve 500 adet ilkel canlı arı kovanı bulunuyor. Yaklaşık 165 ton bal ve 1.500 kg balmumu üretiliyor. Kıyı balıkçılığı yapılmakta, açık deniz balıkçılığı yapan büyük tekne ve işletmeler bulunmamaktadır. Son yıllarda kültür balıkçılığı artmaktadır. 12 alabalık üretim tesisi bulunuyor. Kapasite yaklaşık 100 ton/yıldır. Ardeşen’de avlanan deniz balığının çoğunluğu hamsidir. Bundan başka mezgit ve istavrit de avlanmaktadır.

Mayıs-Ekim döneminde, mevsimlik iş sağlayan çay tarımında daha çok kadınlar çalışıyor; bu oran %77'dir. Çalışan erkekler ise, çay sanayi başta olmak üzere diğer alanlarda çalışıyorlar. Ardeşen’de konut sıkıntısı bulunmuyor. Halkın yaklaşık %80'i ilçe merkezinde bir eve sahip. Yazları köyde, kışları ise ilçe merkezindeki evlerinde yaşıyorlar. Diğer ilçelere bakılınca, ev kiraları Ardeşen’de oldukça düşüktür.

Ardeşen Devlet Hastanesi, 2000 yılı Ekim ayında 50 yatak ile hizmete başlamıştır. Hastanenin yoğunluğu sebebi ile poliklinik binasına acil ihtiyaç duyuluyor. Hastane; 2 ameliyathane, 1 doğum salonu, acil servis laboratuarı, röntgen ünitesi ve 2 ambulans ile hizmet veriyor. Ardeşen’de 4 adet sağlık ocağı ve 12 adet sağlık evi bulunmaktadır. Ardeşen’de Çay-Kur, Akfa, Karaca, Huzur, Lider, Akdere, Armağan, Karaoğlu olmak üzere toplam 8 çay fabrikası bulunmaktadır. Bu fabrikalarda mevsimlik işçi çalışıyor. Ardeşen’de ağaç ürünleri ve mobilya dalları küçük ölçekte faaliyettedir.

Ardeşen’in çevre ile bağlantısı karayolu ile sağlanıyor. Ardeşen, Rize merkezden 48 km uzaklıktadır. Ardeşen merkezinden Rize-Hopa karayolu geçmektedir. Köy yolları, bağlantı ve hizmetlerin götürülmesini zorlaştırmıştır. Yoğun yağış ve engebeli arazi yapısı, bir yandan hizmet maliyetini arttırıyor, diğer yandan da sık sık bozulmalara yol açıyor. Bu da sürekli bakımı zorunlu hale getiriyor. İlçenin üç yolu vardır. Ortaalan grup yolu, kısmen beton ile kaplı diğer kısmı ise stabilizedir. Tunca grup yol stabilizedir. Az bir kısmı betondur. Duygulu grup yolu, kısmen Çamlıhemşin Devlet Karayolu üzerindedir. Diğer bölümlerinin bir kısmı beton, bir kısmı ise stabilizedir. Biri merkez 11’i köyde olmak üzere 12 telefon santralı hizmet veriyor. 12.649 hat kapasiteli bu santrallerin abone sayısı 10.915.

Bölgede; dağ, yayla turizmi için son yıllarda çalışmalar yapılmaya başlandı. Fırtına vadisindeki rafting aktiviteleri, Altıparmak dağlarında düzenlenen Sırt Yayla ve Golazena Yaylası Şenlikleri yöreye turist çekmeye başlamıştır. Fırtına vadisinde onlarca eski taş köprü bulunmaktadır. Fırtına deresi havzası bir kısmı doğal, bir kısmı arkeolojik olmak üzere 1998 yılında sit alanı olarak ilan edilmiştir.