XOCA NUSREDİNİ : NASREDDİN HOCA



XOCAS BABA DUĞURU!
Xolo aya xoca ar fara k’aveşa amaxtu vardoni, k’oçepek “Xoca, xoca, çkar va isimada do ar m3udi dotkvi”-ya! Xocak tku ki “Tkvan osteramuş derdi giğunan! Baba domiğuru do ambari va giğunan! A3’i mu p’aminon, va miçkin, cenazeşi para va miğun!” K’oçepek xocas u3’ves ki “Şak’a elagasterit! Çkin va miçkit’es, domixat’irit”-ya do k’oçepek k’artayik arik gverdi lira, arik lira do xocas tamam vitoxut lira dvaqu. Xocak aya paraten baba muşis palto keuç’opu. Baba muşis kodolokunu do k’aveşa komuqonu. K’oçepek xocas u3’ves ki “Xoca ek’o m3udi mot tkvi? Baba skani var ğureleren?!” Xocak tku ki “Va isimadaşi, m3udi eşo iqven!”

HOCANIN BABASI ÖLDÜ!
Hoca yine bir keresinde kahvehaneye girer girmez adamlar: “Hoca, hoca, hiç düşünmeden bize bir yalan söyle” demişler! Hoca demiş ki: “Siz eğlencenin derdindesiniz! Babam öldü de haberiniz yok! Şimdi ne yapacağım, bilmiyorum, cenazeyi defnedecek param bile yok!” Adamlar hocaya: “Şaka yapıyorduk, bilmiyorduk, affet bizi” demişler ve adamlardan biri yarım lira, biri bir lira vermiş ve derken hocanın onbeş lirası olmuş. Hoca bu parayla babasına palto satınalmış. Paltoyu babasına giydirmiş ve kahvehaneye getirmiş. Adamlar hocaya demişler ki: “Hoca neden o kadar yalan söyledin? Baban ölmemiş!” Hoca: “Düşünmeden söylenen yalan öyle olur!” demiş.

P’rof. Arnold Çikobava, Ç’anuri T’ekst’ebi 1, T’plisi 1929, Axmed Tantoğli



TOK'İS MKİRİ NİMPİNEN!
Ar k’oçi komextu xocaşa; u3’u ki: “Xoca çkimi! Mu iqven, andğa ar tok’i domoxmarapi! Germaşa vidaminon do ca geptiraminon”-ya u3’u. Xocakti u3’u ki “Tok’i dogoxmarapapt’i, manz’agerek artikartis şeyepe va oxmarapasşi, va iqven, amma tok’is mkiri komevumpini do mjorate voxominap”-ya u3’u. K’oçikti u3’u ki “Si muperi k’oçi re? Çkar tok’is mkiri nimpineni?” Xocakti u3’u ki “Meçamu guris va giğut’asşi, mkiri vardo iri xolo konimpinen”-ya u3’u do tok’i va meçu.

İPE UN SERİLİR!
Bir adam hocaya gitmiş: “Hocam, ne olur bugün ipini bana bir kullandır! Dağa gideceğim ve ağaç taşıyacağım” demiş. Hoca da: “İpi sana kullandırırdım, komşular birbirlerine böyle şeyler kullandırmayınca olmaz ama ipe un serdim ve güneşte kurutuyorum” demiş. Adam da demiş ki: “Sen nasıl adamsın? Hiç ipe un serilir mi?”. Hoca da: “Vermek istemeyince değil un her şey serilir” demiş ve ipi vermemiş.

P’rof. Arnold Çikobava, Ç’anuri T’ekst’ebi 1, T’plisi 1929, Ali Abduloğli



GİRİNİŞ NENA İCERİ?
Ar dğas xolo aya xocaşa manz’agere muşi moxtu do u3’u ki “Ar girini skani domoxmarapi”-ya! Xocak “Girini çkimi doğuru”-ya! Manz’agere muşi uk’uniktu. Oxorişa nit’uşi, xocaşi girinik diquru. Manz’agere muşi uk’uniktu, xocaşa. “Xoca, girini va xro3keren do m3udi mot tkvi?”-ya. Xocak tku ki “Girinişi nena icer-ya do çkimi nena muşeni va icer”-ya! u3’u xocak manz’agere muşis.

EŞEĞE Mİ İNANIYORSUN?
Bir gün hocaya komşusu gelmiş ve “Eşeğini bana bir kullandır” demiş. Hoca: “Eşeğim öldü” demiş. Komşusu geri dönmüş. Evine giderken hocanın eşeği bağırmış. Komşu hocaya koşmuş ve “Hoca, eşek ölmemiş de niye yalan söylüyorsun?” demiş. Hoca da komşusuna: “Eşeğin sözüne inanıyorsun da benim sözüme niye inanmıyorsun” demiş.

P’rof. Arnold Çikobava, Ç’anuri T’ekst’ebi 1, T’plisi 1929, Axmed Tantoğli



K'VAN3A 3'K'ARİŞGZAS İT'AXEN!
Xoca Nusredinik biç’i muşi 3’k’arişa oçkumert’uşi, dobaxu. “Baba, muşeni mbaxup?” u3’uşk’ule: “K’van3a va t’axa”-ya do. “Daha va p’t’axi do muşeni mbaxup?”. “Dot’axaşi mu faida ren na gbaxa!”

SU TESTİSİ SU YOLUNDA KIRILIR!
Nasreddin Hoca oğlunu suya gönderirken dövmüş. “Baba, neden dövüyorsun?” deyince: “Testiyi kırmayasın” diye demiş. “Daha kırmadım ki neden dövüyorsun?”. “Kırdıktan sonra dövmemin ne faydası var!”

İrine Asatiani - Lazuri T’ekst’epe - Tbilisi 1974, Must’apa Acaraloğli, 8.IX.1960



HAYA OXORİŞA VA MOPTİTİ?
Xolo xocaşi oxoris pxisuzi kamaxtu. Mutxanepe nixiru. Uk’açxe xocak koz’iru. K’oçis na doskidu, şeyepe eç’opu do konatxozu. Hem pxisuzi idu do oxori muşişa kododu. Xocakti hem pxisuzişi oxorişa mendiğu. Pxisuzik u3’u ki “Xoca hak mu gorum?” “Çku haya oxorişa va moptiti?”- u3’u pxisuzis.

BU EVE GELMEDİK Mİ?
Hocanın evine yine hırsız girdi. Birşeyler çaldı. Sonra hoca gördü. Hoca adamın bıraktığı eşyaları aldı ve peşine takıldı. Hırsız gitti ve onları evine bıraktı. Hoca da eşyaları hırsızın evine götürdü. Hırsız dedi ki “Hoca burada ne arıyorsun?” Hırsıza “Biz bu eve gelmedik mi?” dedi.

P’rof. İoseb Qipşiz’e, Ç’anuri T’ekst’ebi, T’plisi 1939, Şukri Sofioğli, Arkaburi, Gidreva, 24 3’aneri, Vi3’e, 14.VIII.1917



XOCA NUSREDİNİ DO Ç'URK'İ
Xoca Nusredini manz’agere muşişi oxorişa idu. U3’u ki “Ar ç’urk’i domoxmarapit, p’et’mezi bgibaminon”-ya do ç’urk’i kagu3’uğu. Sum-otxo dğas dixmaru. Uk’ule sahebi muşi komoxtu: “A3’i ç’urk’i ma minon do mendaviğaminon”-ya u3’u. Xocakti ç’urk’is ar ç’it’a k’ardala keludgu: “Aya ç’urk’i skani dorinu”-ya do ç’urk’is eladgeri komeçu. K’oçikti tku ki “Ç’urk’ik k’ardala dorinapsi? Aşo muç’o iqven?” Xocakti u3’u ki “Ma mu p’a? Ç’urk’i skanik dorinu do ma skani k’ardalas mu voğoda? Aya skani ren do mendiği!” K’oçikti “Mademki ç’urk’i çkimik dorinu, mendaviğa”-ya do ç’urk’is ç’it’a k’ardala eladgimeri mendiğu. Ar vit dğaşk’ule xocak “Xolo ç’urk’i minon”-ya do em k’oçişi oxorişa igzalu. K’oçikti ç’urk’i çkimik xolo dorinasunonya do oxmaruşeni xocas komeçu. Xocakti yezdu do oxmaruşeni oxori muşişa komuğu. Xocak sum-otxo dğas ixmaru. Maxutani dğas ç’urk’iş sahebi komoxtu: “A3’i ç’urk’i ma minonya, komomçi do mendaviğa”-ya u3’u. Xocak u3’u ki “Ç’urk’i skani doğuru do mu mekça?”-ya!? K’oçik ar konisimadu, uk’ule u3’u ki xocas: “Si mu zop’on? Ç’urk’i muç’o ğurun?!” Xocakti “Yaaa! E na dorinu kodiceri do e na ğuru, muşeni va icer? İşte, ç’urk’i skani doğuru; ma gi3’umer!” K’oçikti mu qvas? “Mtini doğuru”-ya a3’onu do guiktu do oxori muşişa igzalu.

NASREDDİN HOCA VE KAZAN
Nasreddin Hoca komşusunun evine gitti. “Kazanını bir kullandır, pekmez kaynatacağım” dedi ve kazanı aldı. Üç-dört gün kullandı. Sonra kazanın sahibi geldi: “Şimdi kazan bana lazım, geri götüreceğim” dedi. Hoca da kazanın yanına küçük bir kazan koydu: “Kazanın doğurdu” dedi ve büyük kazanla beraber komşusuna verdi. Komşusu: “Kazan doğurur mu? Nasıl olur?” dedi. Hoca da: “Ben ne yapayım? Kazanın doğurdu da ben kazanına ne yapayım? Bu senindir ve al götür onu!” Komşusu da: “Madem kazanım doğurdu götüreyim bari” dedi ve büyük kazanla birlikte küçük kazanı alıp götürdü. On gün sonra hoca “Bana yine kazan lazım” diye komşusunun evine gitti. Komşusu da kazanım yine doğuracak diye kullanması için hocaya verdi. Hoca da aldı ve kullanmak için evine götürdü. Hoca kazanı üç-dört gün kullandı. Beşinci gün kazanın sahibi geldi: “Şimdi kazan bana lazım, geri ver de götüreyim” dedi. Hoca da: “Senin kazanın öldü de ne vereyim sana?” dedi. Komşusu düşündü ve sonra hocaya: “Sen ne diyorsun? Kazan nasıl ölür?!” Hoca da: “Yaaa! Doğurduğuna inandın da öldüğüne niye inanmıyorsun? İşte, kazanın öldü diyorum!” Komşusu da ne yapsın? Gerçekten öldü zannetti ve evine geri döndü.

P’rof. Arnold Çikobava, Ç’anuri T’ekst’ebi 1, T’plisi 1929, Ali Abduloğli



XOCAS POTİNEPE 3ASTİ UNON!
Ar dğas xolo aya xocas u3’ves ki: “Xoca, si aya cas yexti dudişa do si Trangik goputxinaps”-ya. Aya k’oçepek dubaraten xocaşi potini yuzdasunt’es, amma xocak konagnu. Caşa yextimuşa ixaziret’u. Potinepe kamui3’k’u do obas komulidu. Xocas u3’ves ki: “Putxaginon do 3as potinepe mu qvaginonya. Obas mot mulidvi, tude kododvi!” Xocak va dodu: “Bekiya majurani dunyaşa vigzaliya do em vaxtis minon”-ya! K’oçepes xoca va mağerdines do potini va naxires.

HOCAYA SEMADA DA AYAKKABI LAZIM!
Bir gün yine hocaya dediler ki: “Hoca, sen bu ağacın doruğuna çık da Tanrı seni ğöğe yükseltsin.” Adamlar hileyle hocanın ayakkabısını alacaklardı ama hoca mevzuyu anladı. Hoca ağaca çıkmaya hazırlanıyordu. Ayakkabılarını çıkardı ve göğsüne koydu. Hocaya dediler ki: “Göğe yükseleceksin de gökte ayakkabıları ne yapacaksın? Göğsüne niye koydun, yerde bırak!” Hoca bırakmadı: “Belki öteki dünyaya giderim, o zaman lazım olur!” dedi. Adamlar hocayı kandıramadılar ve ayakkabısını çalamadılar.

P’rof. Arnold Çikobava, Ç’anuri T’ekst’ebi 1, T’plisi 1929, Axmed Tantoğli



XOCAK P'İP'ERİ NUSU!
Xocak oxorcas u3’u ki: “Ma ç’umen bazarişa vidaminon”-ya. Oxorcak u3’u: “Muşeni xoca?” “Dik’a ucuzi iqven. Ç’umen bazari ren do ebç’opaminon!” “Para giğuni xoca, para?” “Komiğun! Oş astani komiğun!” A3’i xocak girini komuqonu, girinis kogexedu do igzalu bazarişa. Dik’a keç’opu, girinis komok’idu jureneç ok’a dik’a. “Hayde girini, hayde! Vigzalat oxorişa!” Girini va ulun, k’uçxe va ezdips! Geoç’k’vidu biga k’ap’ulas, xolo va ulun girini! Va ulunşi, ar k’oçi komoxtu xocaş yanişa. U3’u ki “P’ip’eri nusviya, amus mundis”-ya. P’ip’eri nusuşk’ule girini unk’ap’u. Xocas va naç’işinu, girinis geatxozu! “Canum, şuri kaemixtuya. Bekiya aya ç’ami ren, mati komevisvaya, edo vunk’ap’aşi, va domaç’k’inden”-ya! Konisuşk’ule xoca gululu girinis. A3’i mendaxtu xoca oxorişa 3’oxle, girinişen 3’oxle. Oxorcas ducoxu: “Ma m3ika çkva vunk’ap’aminon do girini mulun uk’açxe do konok’iri! Onk’ap’inuşi xavesoba eşaviğamion!”

HOCA BİBER SÜRDÜ!
Hoca hanımına dedi ki: “Yarın pazara gideceğim.” Hanımı: “Neden hoca?” dedi. “Buğday ucuz olur. Yarın pazar kurulacak da buğday alacağım!” “Paran var mı hoca, paran?” “Evet var! Yüz kuruşum var!” Hoca eşeği getirdi, bindi eşeğe ve pazara gitti. Buğdayı aldı, eşeğe kırk okka buğdayı yükledi. “Haydi eşek, haydi! Eve gidelim!” Eşek gitmiyor, adım atmıyor! Sırtına bastı sopayı, eşek yine gitmiyor! Eşek inat ederken hocanın yanına bir adam geldi. “Eşeğin kıçına biber sür” dedi. Biber sürünce kıçına eşek koştu. Hoca yetişemedi, eşeğin peşine koştu. “Canım çıktı. Belki bu ilaçtır, ben de kendime süreyim, koşunca yorulmam” dedi. Sürünce kendisine eşeği geçti. Hoca evine eşekten önce vardı. Hanımına seslendi: “Ben biraz daha koşacağım, eşek geriden geliyor, bağla onu! Koşmanın hevesini çıkaracağım!”

P’rof. Arnold Çikobava, Ç’anuri T’ekst’ebi 1, T’plisi 1929, Ali Reiz Numanoğli



XOCA ADANAŞA İDU!
Zamanis ar Xoca Nusredini kort’u. Xocak ar k’oçis para gu3’uğeret’u edo borci uğut’u. Xut-anş dğaşk’ule paraşeni k’oçi komoxtu. Xocas ducoxu: “Xoca! Hele gale gamaxti!” A3’i xoca oxoris t’eren. Xocaşi oxorca gale kagamaxtu. K’oçis u3’u ki: “Muşeni moxti? Si mu gorup?” K’oçikti u3’u ki: “Xocaşen para eç’opinuşi miğut’u do emuşeni mopti!” Oxorcakti u3’u ki: “Xoca Adanaşa idu, şeherişi gzalepes daz’epe o3igaps do pambuği mok’ideri devepe mok’axtasunonan edo eya daz’epes pambuği nik’idasunon! E na nak’idas, pambuğepe k’orobasunon do oxorişa muğasunon. Entepe ma ptxvaminon do nok’epe p’aminon edo gamapçaminonan edo skani para mekçaminonan. Si hiç meraği va doqva!” K’oçikti aya nenape işignuşi, dido az’i3inu. K’oçik na zori iz’i3u, xocak koşignu edo pencereşen ti gamiğu do k’oçis u3’u ki: “Yaaa! Xocak peşin para momçasunonya do muç’o gaxelu?! Emuşeni zori iz’i3iri?” K’oçikti tku ki: “Helbet! Para çkimi mundesti ren, komomçapan”-ya do guiktu do igzalu.

HOCA ADANA'YA GİTTİ!
Vaktinde bir Nasrettin Hoca vardı. Hoca bir adamdan para almıştı ve borcu vardı. Beş-altı gün sonra adam para için geldi. Hocaya seslendi: “Hoca! Dışarı çık hele!” Hoca evde imiş. Hocanın hanımı dışarı çıktı. Adama: “Neden geldin? Ne istiyorsun?” dedi. Adam da: “Hocadan alacak param vardı da onun için geldim!” dedi. Hanımı da: “Hoca Adana’ya gitti, şehrin yollarına dikenler dikiyor, pamuk yüklü develer yollardan geçecek, dikenlere pamuklar takılacak! Takılanları toplayacak ve eve getirecek. Onları eğireceğim, iplik yapacağım, satacağız ve senin paranı vereceğiz. Sen hiç merak etme!” Adam da bu sözleri duyunca çok güldü. Adam hızlı gülünce hoca sesini duydu ve pencereden başını çıkarıp dedi ki: “Yaaa! Hoca peşin para verecek diye nasıl sevindin?! Onun için mi hızlı güldün?” Adam da dedi ki: “Elbet paramı ne zaman da olsa verirler”. Döndü ve gitti.

P’rof. Arnold Çikobava, Ç’anuri T’ekst’ebi 1, T’plisi 1929, Ali Abduloğli



XOR3İ SO REN?
Nasreddini xocas ar dğas şurik xor3işi yaxni ugoreren. K’asabişa ideren do jur kilo xor3i keç’operen, oxorişa mendiğeren, oxorcasti doçinadveren ki: “Aya xor3i ar k’ai dogibi do yaxni domixveni, limcis moptaşi ar k’ai kogevostvinaya” tkveren do igzaleren. Oxorcakti yaxni ikipt’uşi musafirepe komuxteren. Oxorcak mu qvas? Yaxnişen met’i mutu var uğut’uşeni musafirepes yaxni kodudgeren do koçeren. Dolumcuşi xocak donoç’k’inde-donoç’k’inde mşkironeri oxorişa komoxteren do k’ibiri lasireli-lasireli sufras kodoxederen do oxorcak yaxni domidgasen yado çumers megerem. Açkva oxorcak ar tasi burğulişi pilavi xocas kodudgeren do aya ç’k’omiya. Xocak yaxnis k’ibiri dulasireet’u do burğuli z’iruşi a3’irğe nikteren do: “Aya mu ren oxorca, yaxni so renya do omğorus kogeoç’k’eren. Oxorcak mu tkvas, dido aşkurineren, musafirepes dovudgiya var atkveren do: “Eee xoca çkar momk’itxup, aya çkini arsuzi laşaroni k’atuk si na moiği jur kilo xor3i na ren steri oç’k’omu, kodoliçu do mutu var, aya k’atus ti gamuç’k’odas!” yado m3udi du3’veren. Xoca yestveren gidiskani do sufras eyiseleren, k’at’us konank’ap’eren do: “Mtini, xor3i aya k’at’uk ç’k’omuyi?-“ya do qureen. Oxorcakti: “Ho, xor3i aya k’aybana k’at’uk ç’k’omu”-ya tkveren. Xocak o3’inales nank’ap’eren do k’at’u do3’inerenşi k’at’u jur kilo var moxtasi?! Xocak oxorcaşa golikteren do u3’veren ki: “Aya k’at’u zati jur kilo moxtu. Aya k’at’u ren na xor3i so ren? Var aya xor3i ren na k’at’u so ren? Si mi oğerdinap, so iği xor3i do yaxni, nunk’u munyani oxorca, a3’i si mu goğoda, çxindi egindağayi, so iği xor3i?”-ya do oxorcas kodolaboneren. Oxorcak: “Mu p’a xoca, mu mak’van elaviç’k’irayi, so bz’ira xor3i?”-ya do imgareen. Edo xoca ugiareli-ugiareli kodincireen, mu qvas.

ET NEREDE?
Nasreddin hocanın bir gün canı et yahnisi çekmiş. Kasaba gitmiş ve iki kilo et satınalmış, eve götürmüş, hanımına tembihlemiş: “Bu eti bir güzel pişir ve bana yahni yap, akşama gelince bir güzel yiyeceğim” demiş ve gitmiş. Hanımı yahni yaparken misafirleri gelmiş. Kadın ne yapsın? Yahniden başka bir şeyi olmadığı için misafirlere yahni ikram etmiş. Akşam olunca hoca yorgun-argın, aç karnına eve gelmiş ve dişlerini bileye-bileye sofraya oturmuş ve hanımı önüne yahni koyacak diye bekliyormuş. Hanımıysa önüne bir tas bulgur pilavı koymuş ve bunu ye demiş. Yahniye diş bilemiş hoca, bulgur pilavını görünce yaban arısı kesilmiş ve: “Bu nedir hanım, yahni nerede?” diye bağırmaya başlamış. Hanımı ne desin, çok korkmuş, misafirlere ikram ettim diyememiş ve: “Eee hoca hiç sorma, bu bizim arsız kedi getirdiğin iki kilo eti olduğu gibi yedi, karnına indirdi, bu kedinin nesli kurusun!” diye yalan söylemiş. Hoca hiddetlenmiş, sofradan kalkmış, kediyi kapmış ve: “Gerçekten eti bu kedi mi yedi?” diye bağırmış. Hanımı da: “Evet, eti bu körolası kedi yedi” demiş. Hoca teraziyi kapmış, kediyi tartmış, kedi iki kilo gelmesin mi?! Hoca hanımına dönmüş ve demiş ki: “Bu kedi zaten iki kilo geldi. Bu kediyse et nerede? Yok bu et ise kedi nerede? Sen kimi kandırıyorsun, nereye götürdün eti ve yahniyi? Yalan ağızlı kadın, şimdi sana ne yapayım, burnunu mu kırayım, nereye götürdün eti?” diye hanımına bela olmuş. Hanımı: “Ne yapayım hoca, ne istiyorsun, etimden mi keseyim, nereden bulayım eti?” diye ağlamış. Hoca da aç karnına yatmış, ne yapsın.

Lazca&Türkçe çeviri: Hamdi Murat Güven



KONAQU NA MU TKVARE?
Nasreddini xoca ar dğas didi t’ibaşi kinaris ibodet’eren. Ar k’oçi nanç’eren do xocas u3’veren ki: “Xoca mu ikip hak?” Xocak coğap’i meçeren: “T’ibas yoğurdi mevuqvap” K’oçik koguişaşeren do u3’veren ki: “Xoca dologimxvaca si kogoşubğiyi t’ibaş3’k’aris yoğurdi naqveni?” Xocak golikteren do koçis u3’veren ki: “Olan si çkimi dulyas mot ak’ate, si mu gağoden edo aha da konaqu em oras mu tkvare, hee mu tkvare toli bumba?”-ya u3’veren. K’oçi goşaşeri-goşaşeri igzaleren, mu qvas.

MAYALANIRSA NE DİYECEKSİN?
Nasreddin hoca bir gün büyük gölün kenarında uğraşıyormuş. Bir adam yaklaşmış ve demiş ki: “Hoca burada ne yapıyorsun?” Hoca cevap vermiş: “Göle yoğurt mayalıyorum” Adam şaşırmış ve demiş ki: “Hoca aklına şaşayım senin, şaşırdın mı, göle yoğurt tutar mı?” Hoca dönmüş ve adama demiş ki: “Sen benim işime ne karışıyorsun, sana ne oluyor, ya tutarsa o zaman ne diyeceksin ha, ne diyeceksin patkal göz?” Adam şaşırmış halde gitmiş, ne yapsın.

Lazca&Türkçe çeviri: Hamdi Murat Güven

 
© 2012 kolkhoba.org