ÇKUNİ Ç'ARA : BİZİM YAZIMIZ



MÇ'İTA LAZİSTANİ
Fuk’ara Lazepes let’a var uğut’es. Magverdaloba ikomt’es do hamute skidut’es.
Abazastanişi hukumetis haya uçkit’u do nuşvelu fuk’arapes. Sk’urç’aşi limanis, ar didi yeri komeçu mutepes. Hem let’as doteşkiles k’olmani do coxo kogeodves “Mç’ita Lazistani”.
-Muç’oşi skidunan “Mç’ita Lazistanis?”
K’ai skidunan. Hentepes uğun ar k’ele mtelişi, ok’olamtineri let’a do mali, majurani k’ele k’ata k’olmanuris uğun muşi doxmeli mancenala.
Mtelişi ok’olamtineri ren: let’a, mağaza, maşina do kotanepe; uk’ule mçalişu cogi-3xeni, cogi, camuşepe do bjaşi cogi-pucepe.
Doxmeli mancenalas k’ata k’olmanuris uğun: gverdi hekt’arişakis let’a, oxori, bak’i, bağu do uyonun: na gexedun3xeni, jur-sum puci, kotume do çkva hemus na unonansteri.

KIZIL LAZİSTAN
Fakir Lazların toprakları yoktu. Yarıcılık yapıyorlardı ve bununla geçiniyorlardı.
Abazastan hükümeti bunu biliyordu ve fakirlere yardım etti. Skurça limanında onlara büyük bir yer verdi. O topraklarda kolektif çiftlik kurdular ve adını koydular “Kızıl Lazistan”.
-Nasıl yaşıyorlar “Kızıl Lazistan’da?”
İyi yaşıyorlar. Onların bir taraftan ortak, müşterek toprağı ve malı, diğer taraftan her çiftçinin hususi çiftliği var.
Herkese paylaştırılmıştır: toprak, mağaza, makine ve sabanlar; sonra çalışan at, sürü, mandalar ve süt inekleri.
Hususi çiftlikte her çiftçinin yarım hektara kadar toprağı, evi, ahırı, ambarı vardır ve binek atına, iki-üç ineğe, tavuğa ve başka kendisine gerekenlere sahiptir.



ÇKUNİ OÇALİŞU
Çku “Mç’ita Lazistanis” muç’o biçalişamt dogi3’vati?
Mtelişi lamti onapes nebra dulya bikomt ama brigadate.
K’ata brigadas meçkineri yeri uğun, hem yeris içalişams.
K’olmanis oçalişuşi p’lani uğun. K’ata brigadak p’lanişi ar xesa ikoms.
K’ata ndğas brigadas oxenoni uğun. Oxenonis paxa geodumelan. Parate var, ndğalurite paxa geodumelan.
Mis ndğaluri dido uğun, hemus mkveri, mali do mteli şei dido meçaman.
K’olmanis hasteri k’anoni ren:
Mik dido içalişams dido mogams.
Mik var içalişams mutu var mogams.

BİZİM ÇALIŞMAMIZ
Biz “Kızıl Lazistan’da” nasıl çalışıyoruz size söyleyelim mi?
Herkesin ortak tarlasında birlikte iş yapıyoruz ama ekiple.
Her ekibin tahsisli yeri vardır, o yerde çalışırlar.
Kolektif çiftliğin çalışma planı vardır. Her ekip planın bir hissesini yapar.
Her gün ekibin yapılacak bir işi vardır. Yapılacak işe paha biçerler. Parayla değil, gündelik değer biçerler.
Kimin gündeliği çok ise ona öğütülmüş un, mal ve her şeyi çok verirler.
Kolektif çiftlikte şöyle bir kanun vardır:
Kim çok çalışırsa çok kazanır.
Kim çalışmazsa bir şey kazanamaz.



3'OXLENİ OSKEDİNU
Dido çetini t’u 3’oxleni oskedinu. Ser-ndğaleri madulyek içalişamt’u ama para hemus meçamt’es şuri na var yextamt’u k’onari.
Fabrik’aşi mance izenginet’u. Hemus mteli şei uğut’u. Heyak skidut’u didi oxoris. Çkar mutu var ikomt’u.
Madulyepe mşkorineri ğurut’es. Skidut’es m3’k’upi pa3xapes.
Madulyeşi berepe udolokunu, umodvalu gulut’es. Ugurapu doskidut’es.
Çxoro, vit 3’aneri bere fabrik’aşa nulut’u. Hek vit-vit’ojur saatis içalişamt’u.
Oput’es k’ai let’a na t’u ağa do xampas uğut’es. Fuk’ara oput’aris okti do 3ara let’a doskidut’u. Umuteli, ağa do xampaşa nulut’u oxve3’inuşa.
-Let’a komomçi, 3xeni do kotani domoxmarapiya do, oxve3’amt’u zenginis.
-Xa-xa-xa! İz’i3amt’u ağak, kezdi ama monoçaneşi gverdi çkimi t’as!
Haşo oçalişapamt’es ağa do xampapek.

ESKİ YAŞAM
Eski yaşam çok çetin idi. İşçi gece-gündüz çalışıyordu ama ona canı çıkmayacak kadar para veriyorlardı.
Fabrika sahibi zenginleşiyordu. Onun her şeyi vardı. O büyük evde yaşıyordu. Hiçbir şey yapmıyordu.
İşçiler açlıktan ölüyorlardı. Karanlık barakalarda yaşıyorlardı.
İşçi çocukları elbisesiz, ayakkabısız geziyorlardı. Cahil kalıyorlardı.
Dokuz, on yaşındaki çocuk fabrikaya gidiyordu. Orada on-oniki saat çalışıyordu.
Köydeki iyi topraklar ağaların ve beylerin idi. Fakir köylüye engebeli ve verimsiz topraklar kalmıştı. Çaresizce, ağa ve beye yalvarmaya gidiyordu.
-Bana toprak ver, atı ve sabanı bana kullandır diye zengine yalvarıyordu.
-Ha-ha-ha! diye gülüyordu ağa, kullan ama mahsulün yarısı benim olsun.
Böyle çalıştırıyorlardı ağa ve beyler.



K'OLMANİŞİ BAK'İS
Çku k’olmanişa bidit o3’k’omiluşeni. K’olmani didi t’u. Hemus çku kobz’irit k’ayi cinsişi kotumepe, inuvaşi getasulepe, k’lubi, doguroni.
Ma k’ayi doma3’onu pucişi bak’i; didi, t’ubu do paği. Bak’is k’ata pucis dodginuşi sva muşi uğun. K’ata pucişe xolos ç’ut’a pi3ari noç’k’adun. Hemus pucişi coxo, nak’o 3’aneri ren do nak’o i3’onen ç’areri ren.
Haya mtel k’olmanişi pucepe renan. Ok’ule k’ata k’olmanuris ar-jur puci muşi uyonun. K’ata k’olmanurişi oxorişe xolos ç’ut’a bak’i xeneri ren. Hek muşi ar 3xeni do pucepe skidunan.
Ama k’olmanurişiti bak’i, çku oput’es na miğunansteri va ren. Heya paği ren, k’ayi ç’k’aderi, penceroni.
Haşo skidunan k’olmanepes. Ma dido k’ayi ma3’onu k’olmanişi oskidinu do oçalişu. Oxorişa mendaptişi mteli na bz’irepeşeni nana do babas dovu3’vi.
Baba! ptkvi ma, çkuti dop’at ar k’olmani.
-K’ayi iven, k’ayi! tku babak. Çkuti dobikomt k’olmani do si na z’iristeri haşo t’as!

KOOPERATİF AHIRINDA
Biz görmek için kooperatife gittik. Kooperatif büyüktü. Orada iyi cins tavukları, kışlık bostanı, kulübü, okulu gördük.
Hoşuma gitti inek ahırı; büyük, sıcak ve temiz. Ahırda her ineğin duracağı kendi yeri var. Her ineğin yakınında küçük tahta çakılı. Orada ineğin adı, kaç yaşında olduğu ve kaç kilo geldiği yazılı.
Bunlar kooperatifin inekleridir. Her kooperatifçinin bir-iki ineği daha var. Her kooperatifçinin evinin yakınında küçük ahır yapılıdır. Orada kendilerinin bir atı ve inekleri yaşarlar.
Fakat kooperatifçinin ahırı, köyümüzde olan gibi değil. O temizdir, iyi çakılıdır, pencerelidir.
Böyle yaşarlar kooperatiflerde. Çok hoşuma gitti kooperatif yaşamı ve çalışması. Eve gidince bütün gördüklerimi anneme ve babama söyledim.
Baba! biz de bir kooperatif kuralım dedim.
-İyi olur, iyi! dedi babam. Biz de senin gördüğün gibi bir kooperatif kurarız!



XASANİ-XAMPA
Çkuni k’olmanis, hak’o mskva norgepuna xeneri ren. Ar dğas Tofik’i ğvap’a soti var t’as do norgepunaşa idu. K’ayi xeşi go3’k’edu, do3adu mteli mz’galepes, ğvap’a soti var az’iru.
-Hele m3ika mobişvaca! do caş tude kodoxedu.
M3ika oraşk’ule adimişi sersi ognu. Menda3’k’eduşi Xasani-xampak camuşis gyotxozun do norgepunaşa gza dokaçams.
-Mot mulun p’ea? do Tofik’i dot’k’obu.
Xasani-xampa ğoberişa mextuşi o3’k’us kogyoç’k’u. Do3’k’uşk’ule camuşepe kamoşku.
Ke3xont’u Tofik’i do mu ikom?, k’itxu do xampaşa konoxolu.
-Ha mu bikom! do ç’epxe na okaçun xe geçamuşa ke3’azdu.
Hem anis k’oçepeş osinapuşi sersi kognu. Aşkurinu xampas. So kamaxtit, veranepeya! do camuşepes ourus kogyoç’k’u, mitam camuşepe muşeburot kamaxtes.
Tofik’ik mtelixoloşeni k’olmanurepes du3’u. Lumcis mili3ioneri komoxtu, Xasani-xampa oç’opu do mendiyonu.

ZENGİN HASAN
Bizim kooperatifte çok güzel fidanlık mevcuttur. Bir gün Tevfik hiçbir yerde danaburnu bulamayınca fidanlığa gitti. İyice araştırdı, bütün bitkilerin altına bakındı, danaburnunu hiçbir yerde bulamadı.
-Hele biraz dinleneyim! diye ağacın dibine oturdu.
Kısa süre sonra ayak sesi duydu. Bakınca zengin Hasan mandaları kovalıyor ve fidanlığa doğru sürüyor.
-Neden geliyor acaba? diye Tevfik gizlendi.
Zengin Hasan çepere gelince onları sökmeye başladı. Söktükten sonra mandaları içeri soktu.
Zıpladı Tevfik, ne yapıyorsun? diye sordu ve zengine yaklaştı.
-İşte bunu yapıyorum diye sopalı elini havaya kaldırdı.
O anda adamların konuşma seslerini duydu. Zengin korktu. Nereye girdiniz, körolasıcalar! diye mandalara bağırmaya başladı, sanki mandalar kendiliklerinden girmişler gibi.
Tevfik bütün her şeyi kooperatifçilere söyledi. Akşam askerler geldi, zengin Hasan’ı yakaladılar ve götürdüler.



NANA-MAMGURE
Memnunek albonişi supara nanaşa niğu do tku:
-Hele, nana, ik’itxi çkuni supara!
Nanas var ak’itxu, hemus ç’ara var uçkit’u.
-Muşeni ç’ara var gak’itxen? k’itxu Memnunek.
Çkuni oras, oxorca ok’itxuşa var naşkumert’es, bozo çkimi! dotku nanak. Ok’itxu oxorcaşeni oncğore renya, xocapek mi3’umert’es do uk’itxu, m3’k’upobas domit’alamt’es. Haşo zamani t’u, bere çkimi!
-Nana, si ha3’i idi oguruşa, u3’umert’u nanas Memnunek. Lumcineri oguru ren didilepeşeni. Hek idi nana, hek iguri. Mati si megişvelare. Juriti lumcis bik’itxat!
-K’ayi iven, şurimşine bere çkimi, bidare!
Ha3’i k’ata lumcis nanak igurams, ik’itxums do Memnunek mus nuşvelams.
Tkvati haşo ikomti?
Ogurit nana do baba tkvanis, uk’itxit supara do oxo3’onapit mot unon umutelepeşeni oguru.

ÖĞRENCİ ANNE
Memnune alfabe kitabını annesine götürdü ve:
-Anne, oku hele bizim kitabımızı! dedi.
Annesi okuyamadı, yazıyı bilmiyordu.
-Neden yazıyı okuyamıyorsun? diye sordu Memnune.
Bizim zamanımızda kadınları okutmaya göndermiyorlardı kızım! dedi annesi. Okumak kadın için ayıptır diyorlardı hocalar ve bizi cahil, karanlıkta bırakıyorlardı. Böyle zamandı, çocuğum!
-Anne, sen öğrenmeye şimdi git dedi Memnune. Akşamki öğretim büyükler içindir. Oraya git anne, orada öğren. Ben de sana yardım edeceğim. İkimiz de akşam okuluna gidelim!
-İyi olur, canım çocuğum, gideceğim!
Şimdi her akşam annesi öğreniyor, okuyor ve Memnune ona yardım ediyor.
Siz de böyle yapıyor musunuz?
Anne-babanıza öğretin, kitabı okuyun ve fakirler için öğrenmenin neden gerekli olduğunu onlara anlatın.



BEREPEŞİ BAĞİ
Didi oçalişu ren k’olmanis. Tutuniş orgu, omolu, met’akseş munt’uris o3’k’omilu, pucepeş onç’valu do haşo hemuşe çkva oçalişonepe. Mtelik onas içalişams. Oxorcalepeti onas renan. P’ionerepek, mutepeşi gonk’vatu tişamoyonuşeni doves berepeşi meydanik’a. Hukumetikti nuşvelu do dovu berepeşi baği.
Ha3’i oxorca dulyaşa nulut’aşi bere muşi bağişa mendiyonams. Bağis berepes k’ayi o3’k’enan. Muşi oras gyari çaman, onciraman. Dimgvanes berepe.
P’ionerepe do ok’tyabrulepes dido dulya uğunan, mik onaşi dulyas nuşvelams, mik berepek’ala isters. Çkuni nanape ha3’i raxati renan. Oçalişuti k’ayi nulun. Lumcis onaşe mulunan do berepe oxorişa mendiyonaman. Haşo ren k’olmani çkunis baği do meydanik’aşi dulya.

ÇOCUK YUVASI
Kooperatifte büyük çalışıma var. Tütün ekimi, çapalanması, ipek böceği yetiştiriciliği, ineklerin sağılması ve bunun gibi diğer uğraşlar. Herkes tarlada çalışıyor. Kadınlar da tarladalar. Genç izciler kararlaştırdıklarını gerçekleştirmek için küçük çocuk meydanı yaptılar. Hükümet de yardım etti ve çocuk yuvasını kurdu.
Şimdi kadınlar işe giderlerken çocuklarını yuvaya getiriyorlar. Yuvada çocuklara iyi bakıyorlar. Vaktinde yemek yediriyorlar, uyutuyorlar. Çocuklar şişmanladı.
Genç izcilerin ve Ekim devrimi takipçilerinin çok işleri var, kimi tarla işlerine yardımcı oluyor, kimi çocuklarla oynuyor. Annelerimiz şimdi rahatlar. İşleri de iyi gidiyor. Akşam tarladan geliyorlar ve çocuklarını eve götürüyorlar. Kooperatifimizde yuvamızın ve küçük meydanımızın işleri bu şekildedir.



LİLVE
-Lilve mu tkvala ren?
-Ca, tipi, pukuri, lazut’i, dik’a iri na yulunpeşi, mtelişi coxo ren lilvepe.
K’ata lilve xesate ok’uirten.
Kebzdat ca. Tude, let’aş doloxe mus peso uğun. Uk’ule, caşi şka ren do t’ot’epe. T’ot’epes pavrepe vana but’k’ape uğunan.
Ha3’i bo3’k’edat pukuris. Hemusti let’aş doloxe peso gontxeri uğun. Let’aşe na yulun pukurişi ğeri ren. Ğeri do let’a na ok’uin3’k’enan svas cici bu3’umert.
Ğeris pavri uğun do iris jin pukuri. Haşopeten, k’ata lilves çku bz’iramt: peso, şka vana ğeri, uk’ule t’ot’i do pavrepe vana but’k’ape.
Lilveş sureti kogeoç’arit do hemuşi k’ata xesaşi coxoti donç’arit.

BİTKİ
-Bitki ne demektir?
-Ağaç, ot, çiçek, mısır, buğday, bütün yetişenlerin, hepsinin adı bitkidir.
Bütün bitkiler bölümlere ayrılır.
Ağacı alalım. Altında, toprağın içinde kökü vardır. Sonra ağacın ortası ve dalları vardır. Dalların yaprakları vardır.
Şimdi bakalım çiçeğe. Onun da toprağın içinde kökü yayılmıştır. Topraktan çıkan çiçeğin sapıdır. Sapın ve toprağın ayrıldığı yere dip deriz.
Sapın yaprağı vardır ve hepsinin üstünde çiçek bulunur. Böylece her bitkide görürüz: kök, bel veya sap, sonra dal ve yapraklar.
Bitkinin resmini üzerine çizin ve onun bütün bölümlerinin adını yazın.



K'Aİ T'ARONİS
Handğa k’ai t’aroni ren. Mamgurepe, mamgurapale mutepeşi k’ala onaşa do germaşa nulunan.
İnuvas, germas hak’o xelapa var t’u muç’o ha3’i na rensteri.
K’inçepe putxunan, bazepek ibiran.
Calepe yeşili pavrişi dolokunu kodolikunes. Mo3’opxeri gedginan.
Onapes parpali putxun. Hak’o dido pukuri dopukuru.
Giuli, zambaxi. Kçe, mç’ita, 3aşperoni, ç’ereli, iri perişi pukurepe kobz’irit, dobk’orobit do doguronişa mebiğit.

İYİ HAVADA
Bugün iyi hava var. Öğrenciler öğretmenleriyle birlikte tarlaya ve dağa gidiyorlar.
Kışın dağda o kadar sevinç yoktu, nasıl şimdi olduğu gibi.
Kuşlar uçuyor, bazıları ötüyor.
Ağaçlar yeşil yapraklı elbiselerinin giydiler. Süslenmiş duruyorlar.
Tarlalarda kelebekler uçuyor. Ne kadar çok çiçek açmış.
Gül, zambak. Beyaz, kırmızı, mavi, alaca, her renk çiçek gördük, topladık ve okula götürdük.



OGURU BOÇODİNAMT
Handğa mamgurapalek mi3’umert’u:
-Ha3’i berepe, oguruş oçodinuşi ora komoxtu. Hele mu dop’it do mu var maxenes dobixesapat.
Mamgurapalek kogeoç’k’u ok’itxus. 3’oxle Omeris k’itxu stvelişeni. Uk’ule Ayşes inuvaşeni.
-Purkinora mu noren? Nuriyes k’itxu mamgurapalek.
-Purkinora 3’anaşi ar mevsimi ren. Purkinoras sum tuta uğun: Mart’i, Ap’rili do Maisi. Tku Nuriyek.
-Ha3’i si tkvi Tofik’i, purkinoraşk’ule mu mevsimi mulun? K’itxu mamgurapalek.
-Monç’vinora. Coğabi komeçu Tofik’ik.
-Monç’vinoraşi tutape renan: Bulva, X3ala do T’urk’eşi.
-Dido k’ai! Oxelute tku mamgurapalek. Uk’ule lilve, skindina do mç’ulinapeşeni muk domk’itxes. Çku mtelik komepçit coğabi.
-Çku na bz’iramt dunyas: kva, 3’k’ari, zuğa, germa, skindina, lilve do mteli xolo buncina ren. Doçodinus mi3’ves mamgurapalek.
Haşo ok’itxonite do coğabite çku mobitkvit çkuni dersepe.
Tkva muç’oşi oçodinit oguru? Monç’vinoras mu vaten?

ÖĞRENİMİ BİTİRİYORUZ
Bugün öğretmen bize söylüyordu:
-Şimdi çocuklar, öğrenimi bitirme vakti geldi. Bakalım ne yaptık ve ne yapamadık bir hesaplayalım.
Öğretmen başladı sormaya. Önce Ömer’e sonbahar hakkında sordu. Sonra Ayşe’ye kış hakkında.
-İlkbahar nedir? diye Nuriye’ye sordu öğretmen.
-İlkbahar yılın bir mevsimidir. İlkbaharın üç ayı vardır: Mart, Nisan ve Mayıs. Dedi Nuriye.
-Şimdi de sen söyle Tevfik, ilkbahardan sonra hangi mevsim gelir? Diye sordu öğretmen.
-Yaz diye cevap verdi Tevfik.
-Yazın aylarıdır: Haziran, Temmuz ve Ağustos.
-Çok iyi! Sevinerek söyledi öğretmen. Sonra bitki, hayvan ve haşereler hakkında sordu. Hepimiz cevap verdik.
-Biz gördüğümüz dünyada: taş, su, deniz, dağ, hayvan, bitki ve hepsi tabiattır.
Bitirirken bize söyledi öğretmen.
Böyle soru ve cevapla birbirimize söyledik derslerimizi.
Siz nasıl bitirdiniz öğrenimi? Yazın ne yapacaksınız?

Çkuni Ç'ara, İskenderi 3'itaşi, Soxumi, 1932 : Bizim Yazımız, İskender Tzitaşi, Sohum, 1932

 
© 2012 kolkhoba.org