ANASAYFA

SÜREKLİ ENDİŞE HALİ: ANKSİYETE

Anksiyete, her insan tarafından bazı durumlarda yaşanan bir duygudur. Anksiyete; kaygı, bunaltı, sürekli sıkıntı ve stres altında olma halidir fakat korku, endişe gibi duyguları da kapsamaktadır. Canlıların dış ortama uyum çabasında koruyucu bir tepkidir. Denetim dışına çıkıp kişinin işlevselliğini aksattığında anksiyete olarak incelenir. Psikiyatride bir grup hastalığın genel adıdır.

Anksiyete, genelde kavramsal, somatik, duygusal ve davranışsal bileşenlere sahip olmak biçiminde tanımlanır. Kan basıncı ve kalp atışının artması, terleme, ana kas gruplarına ani kan akışının hücum etmesi nedeniyle kaslarda gerginlik, bağışıklık ve sindirim sistemi fonksiyonlarının yavaşlaması gibi fiziksel etkileri vardır. Bunlara ek olarak mide bulantısı, el ve ayaklarda soğukluk, titreme -üşüme hissedilir. Terleme, titreme, çarpıntı gibi bedensel belirtileri görülebilir. Başına kötü bir şey geleceğini düşünme, rezil olmaktan veya komik duruma düşmekten korkma gibi düşünsel, fakat çoğu kez nedeni belirsiz, tanımlanamayan bir gerginlik durumudur. Duygusal açıdan ise hastalık korku ve panik hissine neden olur. Kişi her şeyi olabilecek en olumsuz yönüyle ele alır, moral seviyesi an alt düzeydedir. Davranışsal olarak ise hasta, anksiyete kaynağından kaçma eğilimi gösterir. Yine de anksiyeteden sadece patolojik bir durummuş gibi bahsetmek yanlış olur. Bu his, korku, kızgınlık, üzüntü ve mutluluk gibi duygularla beraber gelen, insanoğlunun hayatta kalmasıyla bağlantılı temel duygulanımlardan birisidir.

Endişe bütün vücudu ve zihni etkilediğinde yaygınlaşmış demektir. Yoğunluğu artığında panikatak oluşabilir. Kişinin düşünce, duygu ve davranışları tamamen kaygı ve stres altındadır. Sürekli kötü bir şeyler olacağı endişesi vardır. En aşağı altı aydır her gün kaygı yaşanmaktadır. Birçok olay ve etkinlikler hakkında abartılı kuruntular dikkat çeker. Kişi huzursuzdur. Sürekli yer değiştirir. Sabırsız ve sinirlidir. Kaslarında gerginlik ve ağrılar vardır. Çabuk yorulur, dikkati dağılır. Her şeyin en kötüsünü düşünür. Sese, gürültüye ve ışığa karşı aşırı hassastır. Aşırı heyecanlı ve telaşlıdır. Adeta diken üzerindedir. Oturdukları koltukların uçlarına “emaneten” oturur gibidir. Mide-barsak sisteminde gastrit-ülser sıktır. Sık sık tuvalete giderler. Aşırı terlerler. Avuç içleri hep ıslaktır. Bazıları bu kaygıyı bastırmak için alkol, kumar ya da seks bağımlısı olur. Bu kaygı-endişe hali yoğunlaştığında panikataklar ortaya çıkabilir. Bazen de birlikte görülebilirler.

Kişinin yaşamı boyunca anksiyete bozukluğu geçirme oranı % 25 dolayındadır. Çoğu kişi bu hastalığı doktora başvurmadan kendi başına atlatmaya çalıştığı için psikiyatriye başvuranların sayısı oldukça düşüktür. Anksiyete bozuklukları çeşitlidir: Panik bozukluğu, yaygın anksiyete bozukluğu, sosyal fobi ve diğer fobiler, obsesif kompulsif bozukluk, travma sonrası stres bozukluğu. Anksiyete tedavisi en az bir yıllık ilaç tedavisi şeklinde seyreder. Bunun yanı sıra derin nefes alıp vermek endorfin salgılanmasına neden olduğu için hastaları rahatlatır. Masaj, aromaterapi, telkin gibi yöntemlerin de işe yaradığı bilinmektedir. Bugün en etkin ve yaygın kullanılan ilaçlar anti-depresanlardır.



                                                                                                                                                              LAZURİ