ANASAYFA

FARKLI BİR GÜZELLİK: KELEBEK

Kelebek, Lepidoptera familyasındandır. Yaklaşık 150.000 türünün yaşadığı biliniyor. Vücudu, renkli pullarla örtülüdür. Pulların uçları geniş kıllardır. Çok hassastırlar. Küçük bir sarsıntıyla bile koparlar. Her tür kelebeğin kanat büyüklüğü farklıdır. Bazı türlerin kanadı yoktur. Bazı türlerin dişilerinin de kanadı yoktur. Ağızları emicidir. Ağzın bölümleri hortum gibidir. Bunları kullanmadığı zaman, bu hortum başın altında helezon gibi kıvrılır. Kelebek, balözünü emer. Çiçeklerin balözünü ayaklarıyla alır. Ayaklarında gelişmiş bir kontrol sitemi bulunur. Canı çekerse, helezon gibi başının altında kıvrık hortumlarını uzatır ve emer.

Ağız organı; sadece çiçek tozu (polen) ile geçinen “micropterygidae” familyasında çiğneyici özelliktedir. Başları tüylüdür. Vücuduna göre büyük iki göz vardır. Çoğunda ise, nokta (osel) göz vardır. Bazı kelebekler gece ve bazıları da gündüz uçarlar. Gece kelebeğinin vücudu kalın ve ağırdır. Bunlar alaca karanlıkta ve geceleyin uçar. İnce olan antenlerinin ucu sivridir. Bazı türlerde antenler tarak gibidir. Çoklukla renkleri mattır. Hızlı uçarlar. Gündüz kelebeği, gece dinlenir. İncedir. Vücudu hafiftir. Antenlerinin uçları topuzludur. Kanatları güzeldir. Çeşitli renk ve desenlerle süslüdür. Yavaş uçar. Konunca kanatlarını yukarıya doğru dik tutar. Gece kelebekleri, dinlenirken kanatlarını çatı gibi yaparlar. Gövdelerinin üzerine kapatırlar. Bazen de açık bırakırlar. Gece kelebeğinin işitme ve koku duyusu hassastır. Bazı türlerin erkekleri, 5 kilometre uzaktaki dişinin kokusunu bile alabilir. Gündüz kelebeğinin anteni hassas değildir.

Kelebek, yumurtayla çoğalır. Kelebeğin yumurtası yarım küre, küre, silindir ve iğ şeklinde olur. Dişi, yumurtalarını tek veya toplu olarak ağaç kabukları veya yapraklar üzerine yapıştırarak bırakır. Bazı dişiler, yumurtaların birbirinin üzerine yapıştırarak kuleler yapar. Bazı dişiler, yumurtaların üzerini kıllarla kürklü gibi kapatır. Dişi kelebek; bu kılları, vücudundan koparır. Kışı görecek yumurtalar, “korion” adı verilen sert bir kabukla örtülüdür. Yumurtadan çıkan larvalara “tırtıl” denir. Kışı bütün olarak gelişerek yumurta kabuğunda geçirir. İlkbaharda kabuğunu yırtarak yiyecek aramak için çıkar. Dişi kelebek, yumurtalarını uygun bitkilerin yanına bırakır. Böylece tırtıllar rahatça beslenir. Tırtıllarda üç çift göz ve ikiden beşe kadar çift karın bacağı bulunur. Ağzın bölümleri ısırıcı çiğneyicidir. Alt dudağa gelen ipek salgı bezleri vardır. Çok fazla beslenen tırtıllar, dört veya beş kez deri değiştirir. Normal büyüklüğe ulaşınca, ipek salgısı ile kendisine koza örer.

Kozanın içinde, erginin olacağı pupa halini alır. Sonra pupa kabuğunu yırtar. Kozadan genç bir kelebek olarak çıkar. Ancak o an uçamaz. Kanat damarların kanla dolması gerekir. Kanın kuruması ve güçlenmesi için birkaç saat geçmesi gerekir. Bazılarının ömrü 24 saattir. Bazılarınınki de 1- 2 aydır. Hayatları birkaç mevsim kadar uzun olan kelebekler, kış uykusuna yatar. Bazıları da daha sıcak bölgelere göç eder. Binlerce kilometrelik yolu uçacak güçtedirler. İngiltere’de çok bilinen bir tür, havalar soğuyunca, Kuzey Afrika’ya göç eder. Kelebeklerin göçü tek yönlüdür. Geri dönmezler. Sadece Amerika’da yaşayan bir çeşit göç eder ve geri döner. Bazı kelebekler de zehirlidir. Yavaş uçarlar. Göz kamaştırıcı parlak renkleri vardır. Bu renklerle düşmanlarına işaret verirler. Böcek yiyen hayvanlar da onlardan kaçar.



                                                                                                                                                              LAZURİ