ANASAYFA

ÇALIŞKAN KARINCA

Karınca, böcekler (insecta) grubunun zarkanatlılar (hymenoptera) sınıfındandır. Sosyal bir şekilde yaşar. Yuvasını toprak altında kurar. Birçok türe sahiptir. Böcekler içinde sosyal yaşam açısından en gelişmiş olanlardan biri de karıncadır. İyi örgütlenmiş bir düzenle, koloni adı verilen toplulukla yaşar. Topluluk halinde yaşadığı için, koloni içinde karışıklık çıkmaz.

Karınca topluluğunda yaşayan her birey, kendi görevini eksiksiz yapar. Karınca için önemli olan kendisi değil, koloninin sürekliliğidir. Karıncalar dışarıdan birbirlerine benziyor gibi görünmelerine rağmen, yaşamları ve fiziksel özellikleriyle 8.000 farklı türe sahiptirler. Her tür de kendine ait özelliklere sahiptir. En ilginç karınca türü, yaprak kesici karıncalar adıyla da bilinen Attalardır. Attaların, koparttıkları yaprak parçalarını başlarının üstünde yuvalarına taşırlar. Karınca, sağlam olarak kenetlenmiş çeneleriyle taşıdığı, kendisinden oldukça büyük yaprak parçasının altına saklanır.

Karınca, yaprakları kendisi yiyemez. Çünkü vücudunda, bitkilerde bulunan selülozu sindirebilecek enzimler bulunmaz. İşçi karıncalar bu yaprak parçalarını çiğner ve bir yığın yapar. Bunları yuvanın yeraltındaki odalarında saklarlar. Yaprakların üzerinde mantar yetiştirir. Bu şekilde, büyüyen mantarların tomurcuklarından kendisi için gerekli proteini elde eder.

Karınca kolonisi çoğunlukla dişi karıncalardan oluşur. Erkek karıncanın yaşamı daha kısadır. Tek bir görevi vardır. O da, olgunlaşınca genç bir kraliçe ile çiftleşmektir. Erkek karınca çiftleştikten kısa bir süre sonra ölür. Bütün işçi karıncalar dişidir. Karıncaların çiftleşmeleri bir tören gibidir. Karınca çoğunlukla havada çiftleşir. Erkekler önceden gelir. Genç kraliçeyi beklerler. Bir dişi yere konunca, 5 veya 6 erkek karınca kraliçe için birbirleriyle dövüşürler. Dişi yeteri kadar sperm alınca, özel bir titreşim sinyali gönderir. Bu sinyalle; erkek, dişinin ayrılmaya hazır olduğunu anlar.

Her kraliçe karınca kendi vücudunda bir sperm bankasına sahiptir. Erkeğin spermlerini, vücudunun orta bölünün ucundaki bir torbacıkta saklar. “Spermatheca” adı verilen bu organda spermler hareketsizdir. Yıllar boyunca burada kalabilirler. Kraliçe, spermin üreme bölgesine geçmesine izin verdiği zaman, spermler tekrar hareketlenir. Kraliçenin yumurtalıklarından aşağıya doğru giden yumurtayı döllemek için hazır olur.

Dişi karınca, çiftleşmeden sonra uygun bir yuva arar. Bulunca buraya girer. İlk önce kanatlarını koparır. Sonra yuvanın girişini kapatır. Haftalarca, belki aylarca yiyeceksiz ve yalnız kalır. İlk yumurtalarını bırakır. Bu dönemde kanatlarını yiyerek yaşar. İlk yumurtalardan çıkan larvaları da kendi salyasıyla besler. Kraliçe karınca, böcekler içinde çok uzun bir yaşama sahiptir. 20 yılda 150 milyon işçi, 10.000 kraliçe yavrusu ve erkek karınca üretebilir. 10- 50 genç kraliçe yeni koloniler kurarak 20 yıl daha yaşayabilir.



                                                                                                                                                              LAZURİ