ANASAYFA

BECERİ Mİ YOKSA ŞANS MI?

Tavla, beceri ve şansın birleştiği, büyülü ve eskilere dayanan bir oyundur. Tavla, Arapça bir kelimedir. Tavla, tahta bir platform üzerinde 15 siyah, 15 beyaz taşla iki kişi tarafından oynanan bir oyundur. İlk defa, 1400 yıl önce İran şahı Nevşiyanın veziri Büzur Mehir‘ın icat ettiği zannedilir. Karşılıklı altışar hane 12 ayı, 15 beyaz ve 15 siyah pul ayın 15 gece ve 15 gündüzünü, karşılıklı 12'şer hanenin de günün 24 saati temsil ettiğine de inanılır.

Tavlada, yaklaşık 4.500 hamle ihtimal vardır. Bu sebeple oyunda ustalaşmak önemlidir. Ancak zar ile gelen şansı akıllıca kullanmak da önemlidir. Bazı kaynaklar, “modern” ve “geleneksel” tavla gibi terimler kullanır. Modern tavlada zarlar fincandan atılır. Tavla Türkiye'de oldukça yaygındır. Usta oyuncular, zar kombinasyonlarının adlarını Farsça olarak söyler. Tavla sporu Türkiye’de çok yaygın olmasına rağmen, resmi bir statüsü yoktur. Düzenli turnuvalar düzenleyen ve tavlayı resmileştirmek için bir federasyon bulunmaktadır. Adı Türkiye Amatör Tavla Federasyonudur.

Zar kombinasyonlarından bazılarının adları şöyledir: 1-1: Hep yek; 2-2: Dü bara; 2-1: Dü yek; 3-3: Dü se; 3-2: Sebai dü; 3-1: Se yek; 4-4: Dört cehar; 4-3: Ceharü se; 4-2: Cehari dü; 4-1: Cehari yek; 5-5: Dü beş; 5-4: Penci cehar; 5-3: Pencü se; 5-2: Penci dü; 5-1: Pencü yek; 6-6: Dü şeş; 6-5: Şeş beş; 6-4: Şeş cehar; 6-3: Şeşü se; 6-2: Şeşi dü; 6-1: Şeşi yek.



                                                                                                                                                              LAZURİ