ANASAYFA

LAZİSTAN SANCAĞI

Lazistan, Lazların yaşadığı toprakları, Kafkasların güneybatısını ve Karadeniz’in güneydoğu kıyılarını yani Kuzeydoğu Anadolu'yu kapsayan coğrafi bir bölgedir. Lazistan, eski çağlarda Kolkheti’nin (Kolkha, Kolkhis), daha sonra Egrisi’nin bir parçasıydı. Bölge, 1578 yılına kadar Gürcistan’ın sınırları içinde yer alıyordu. 1578’den Çarlık Rusya’sının eline geçtiği 1878’e değin Osmanlı sınırları içinde yer aldı. Osmanlı Devleti döneminde bu topraklar, Lazistan sancağı adıyla idari bir birimdi. Lazistan sancağı, bugünkü Trabzon’un doğusu ve Rize ili ile Artvin ilinin bir bölümünü ve Gürcistan'ın Acara Özerk Cumhuriyeti'ndeki Batum ve Sarp'ı kapsamaktaydı.

Kafkasya, III. Murat'ın padişahlık döneminde Lala Mustafa Paşa tarafından Osmanlı’ya katıldı. Bu tarihten itibaren Batum ile Doğu Karadeniz Bölgesi “Lazistan sancağı” olarak anıldı. Şemseddin Sami, Kamusü’l-Alam adlı ansiklopedik yapıtında Lazistan sancağının 120 km uzunluğunda ve 25- 30 km genişliğinde olduğunu yazar. Lazistan sancağının üç kazası (Rize, Atina ve Hopa), altı nahiyesi ve 364 köyü vardı. Nüfusu 138.467 kişiden oluşuyordu. Az sayıda Rum’un dışında sancakta Müslümanların ve Lazların yaşadığını söyleyen Şemseddin Sami, ayrıca sancağın doğal yapısını, iklimini ve tarımını da anlatır. 1640 yılında bölgeyi dolaşan Evliya Çelebi’ye göre, Trabzon vilayetinin beş sancağı bulunuyordu. Bunlardan biri de Lazistan sancağı idi.

Lazistan sancağının o zamanki merkezi Gönye (Gonio) idi. Kazaları ise, Atina, Sumla Viçe ve Arkabi idi. Koch ise 15 Laz derebeyliği saymaktaydı: Atina (2), Bulep, Artaşeni, Viçe, Kapiste, Arkabi, Kise, Hopa, Makriali (Noğedi), Gonio, Batumi, Maradidi, Perlevani, Çhala. Resmi olarak 1851’de Acara çevresi (Batum), Yukarı Guria ile birlikte kurulmuş olan Lazistan sancağına bağlandı. Batum, 1878 yılına kadar Lazistan sancağının merkezi idi. 19. yüzyıla kadar Acara ve Batum'un çevresindeki nüfusun ezici çoğunluğunu Lazlar oluşturmakta idi. Ancak Osmanlı-Rus savaşlarında gerek Lazların Osmanlı'ya yardım etmeleri, gerekse muhacirlikten dolayı bölgede Laz nüfusu iyice azalmıştı. Son olarak Stalin'in 1949'da Lazları topluca Orta Asya ve Sibirya'ya sürmesi Batum'da Lazların sayısını azınlık derecesine düşürmüştür. 93 Harbi’nden sonra Batum Rusya’ya bırakılınca, Batum’daki Lazlar Osmanlı’ya göç ettiler ve Lazistan’ın başkenti Rize’ye taşındı.

1921 yılında Lazistan topraklarının büyük bölümü Türkiye, küçük bölümü Gürcistan sınırları içinde kaldı. Buna karşın Lazistan, Trabzon vilayetinin sancağı olarak varlığını korudu. 1920 yılında Doktor Abidin Bey (Atak), Esat Bey (Özoğuz), İbrahim Şevki Bey, Necati Bey (Memişoğlu), Osman Bey (Özgen) ve Ziya Hurşit Bey, Lazistan mebusu olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne katıldılar. 1923’te Lazistan sancağının yerine Rize ili kuruldu. Cumhuriyet döneminde, Kürdistan gibi, diğer bütün etnik takılarla oluşturulan yerel adlar gibi "Lazistan" da resmi kullanımdan kaldırıldı ve söz konusu bölge coğrafi yön isimleriyle adlandırılmaya başlandı.



                                                                                                                                                              LAZURİ