ANASAYFA

1926-1930 AĞRI İSYANLARI

Kürt tarihinde önemli bir direniş olan Ağrı isyanları, 1926-1930 yılları arasında Ağrı dağı ve civarı ile İran topraklarının da dahil olduğu bir coğrafyada meydana gelen ayaklanmalardır. İhsan Nuri Paşa, beş yıl süren isyan döneminde Agri hükümeti dediği Ağrı dağı ve çevresindeki askeri ve siyasi yönetimin lideri olarak büyük bir mücadele vermiştir. Amacı, isyan hareketini Ağrı dağı ve yöresinden başlatarak bütün Kürdistan’a yaymak ve Kürt halkını ayaklandırmaktır.

Birinci Ağrı isyanı: 16 Mayıs 1926'da Soğanlı, Kızılbaşoğlu, Sori, Cilkanlı, Bilhanlı ve Cinganlı aşiretleri Ağrı'daki Brosonlu İbrahim ve adamları ile birleşerek ayaklandılar. İran'daki 1000 kadar atlının Brosonlu'nun yardımına gelmesi üzerine ayaklanma büyüdü. İsyan üzerine başlatılan askeri harekat ilk başlarda başarısız oldu. Doğubeyazıt'a çekilen ordu birlikleri Haziran’da, ikinci bir harekata başladı. İsyancılar İran'a geçti. İran hükümetinden sınırda gerekli önlemleri alması istendi. 1928 yılında İhsan Nuri Paşa, Hoybun cemiyetinin de desteğiyle yeni bir isyanı planlamaya başladı. Küçük bir grup kurarak askerleri modern silahlarla donattı ve askeri taktiklerle çalıştırdı. Bu grup Ağrı dağına doğru giderek Hoybun ayaklanmasını başlattı ve Bitlis, Van ve Van gölü etrafındaki çoğu yerleşim yerini de ele geçirdi. Ankara hükümeti il merkezinin Doğubeyazıt'tan Karaköse'ye taşınmasına karar vererek direnişçileri, yakın dostları aracılığıyla direnişten caydırmaya çalıştı. 1928 yılında ayaklanmanın liderleri ile askeri ve sivil idareciler arasında yapılan görüşmelerden bir sonuç alınamadı.

İkinci Ağrı isyanı: 13 Eylül 1927'de başlatılan harekatla Türkiye ordusu İran sınırına kadar ilerledi. Türkiye ordusu, 14-27 Eylül 1929 tarihlerinde Tendurek harekatı ile İran kökenli Şeyh Abdulkadir'in isyanına katılmasını önledikten sonra hükümet, 1930 Haziranında Ağrı’ya bir kuvvet gönderdi. Birlikler ilk başlarda fazla başarı elde edemediler. 26 Mayıs-9 Haziran 1930 tarihleri arasındaki harekât ile Savur, Midyat ve Cizre istikametinin güvenliğini korumaya çalıştı. 1930'lara gelindiğinde, Türkiye ordusu üstünlük kurmaya başladı. Mayıstan başlayarak, Türkiye ordusu atağa geçti ve Ağrı dağını 10000 askerle Haziran’da kuşattı. İki tarafta da asker sayıları gittikçe artıyordu. Kürt aşiretleri Türkiye devletine karşı toplamda 60000 asker toplamıştı.

Üçüncü Ağrı isyanı: İhsan Nuri Paşa ve Zilan Bey, Hesik aşiret reisi İbrahim Ağanın aşiretiyle birlikte İran sınırını aşarak yeni bir isyan başlattı. Askeri birimlerin yetersiz kalması sonucu isyancılar, içinde Doğubeyazıt'ın da bulunduğu bir bölgeyi denetimi altına aldı. Kontrolleri altına aldıkları bölgede, Hoybun cemiyetinin desteğiyle Ağrı Cumhuriyeti'ni ilan ettiler. Ancak Türkiye, o dönemde İran sınırı içinde bulunan küçük Ağrı dağının arkasına kadar birliklerini ilerletmek için izin aldı. Böylece isyancıların İran yolu kapanmış oldu. Daha sonra bu iki ülke arasında bir sınır düzenlemesi yapılarak Van'ın Kotur kasabası İran’a verilerek, küçük Ağrı dağı Türkiye sınırları içine alındı. 1 Temmuz'da Türkiye ordusu Ağrı dağının kuşatmasını tamamlandı ve 7 Eylül 1930'da genel taarruzu başlattı. 25 Eylül'e kadar süren Ağrı dağı muharebesi esnasında 14 Eylül'de Kire'de İbrahim Ağa öldü ve İhsan Nuri Paşa da İran'a sığındı. Daha sonra Adana ağırceza mahkemesinde yapılan yargılamalarda 34 kişi idam cezasına çarptırıldı. 1938'de Karaköse olan ilin adı Ağrı olarak değiştirildi.



                                                                                                                                                              LAZURİ