ANASAYFA

1937-1938 DERSİM İSYANI

Dersim isyanı yada Dersim katliamı olarak anılan olaylar, şu anki adıyla Tunceli ilinde 1937 yılında merkezi hükümetle Dersim aşiretleri arasındaki anlaşmazlıklar sonucu yaşanan acı olayların genel adıdır. Dersim'de mutlak devlet hakimiyetini sağlamak için Türkiye Cumhuriyeti tarafından düzenlenen harekât ise Dersim harekâtıdır. Osmanlı döneminde yüzyıllarca yurtluk ve ocaklık biçiminde özerk olarak yönetilen Dersim bölgesinde, özellikle Tanzimattan sonra, merkezi yönetimin güçlendirilmesi amacına yönelik düzenlemelere karşı sık sık huzursuzluklar meydana gelmiştir. (1847, 1877-78, 1885, 1892, 1893-95, 1907, 1911, 1916).

Dersimli aşiretler, Dersim'deki geleneksel düzenin ani bir şekilde değiştirilmesine ve yönetimlerinin elinden alınmasına karşı çıkmış, vergi vermek, askere gitmek gibi çeşitli zorunlulukları ise uygun bulmamıştır. T.C. merkezî otoriteyi sağlamak için 25 Aralık 1935 tarihinde 2884 sayılı Tunceli Vilayetinin İdaresi Hakkında Kanunu çıkardı. Kanuna göre Tunceli iline bir askerî vali atandı ve geniş yönetsel, askeri ve yargısal yetkilerle donatıldı. Kanunun uygulanmaya başlamasıyla 1937 başlarında olaylar çıktı. Bölgede güvenlik sağlanamadı ve hükümet otoritesi kurulamadı. Başbakan İsmet İnönü, Tunceli ilinde iki yıldır izlenen reform programının amacının bölgenin uygar bir hale getirilmesi olduğunu belirterek, programa karşı bölgede direniş olduğunu belirtti.

1937 yılında Atatürk Singeç köprüsünün açılışını yapmak üzere Dersim'e gelecekti. Bu köprünün bir ucunda güvenliği sağlamak amacıyla bir askeri karakol bulunuyordu. Karakola isyancılar tarafından saldırı düzenlendi. Karakol yakıldı ve 33 asker öldürüldü. 27 Mart 1937 tarihinde Tunceli-Erzincan yolundaki bir köprü Haydaran ve Demanan aşiretleri tarafından yakıldı. Bölgenin telefon hatları kesildi. Jandarma birliklerine pusu kuruldu. Pax bucağı karakoluna baskın düzenlendi. Bölgedeki 9. Seyyar Jandarma Taburuna da baskın düzenlendi. Kendi vatandaşlarından kurulu düzensiz gerilla kuvvetlerine karşı savaşmak üzere eğitilmemiş ve bu yönde bir hazırlığı olmayan askeri kuvvetler kendilerini korumakta zaafiyet içine düştü. Birçok askeri birlik basılarak askerler öldürüldü ve yaralandı. İsyan bölgenin coğrafi durumu nedeni ile büyüdü. Ayaklanmayı Kureyşan aşireti başlattı ve özellikle Demenan, Haydaran ve Yusufan aşiretlerinin katılımı ile iyice genişledi. Ayaklanmaya toplam yaklaşık 6.000 kişilik bir grup katıldı.

General Abdullah Alpdoğan’ın düzenlediği ilk harekât büyük başarısızlıkla sonuçlandı. Aşiretler ise bunun verdiği moralle tamamen silahlandı. Bu yüzden isyanı bastırmak iyice zorlaştı. Abdullah Alpdoğan yanına aldığı 50.000 asker (üç kolordu) ile bölgeye gitti fakat dağları bir türlü aşamadı. Bunun sonucunda gerekli olanın bir hava saldırısı olmasına karar verdi. Gerekli onayı alınca Sabiha Gökçen'i davet etti. Sabiha Gökçen de kabul edip Hava Kuvvetlerinden 3 uçak filosu ile havadan saldırı gerçekleştirdi. İsyancıların saklandıkları en büyük yer olan Laş mevkiini yerle bir etti. Yapılan harekât başarı vermeyince, askerler bölgeye girmeyi başaramadı. Bunun üzerine Seyyid Rıza, bölge halkına zarar gelmesin diye Haydaran, Kureyşan, Demenan, Yusufan, Kırgan aşiretleri reisi ile birlikte barış anlaşması için çağırıldı ve tutuklandı, isyan 13 Eylül 1937'de sona erdi.

Askeri harekâttan sonra yapılan yargılama 15 Kasım 1937'de sona erdi. Ayaklanmanın lideri Seyyid Rıza idam edildi. Çok sayıda ayaklanmacı değişik hapis cezalarına çarptırıldı. Ancak olaylar durulmadı ve 1938'de Kureyşan aşireti intikam için diğer aşiretleri silahlanmaya davet etti ve ikinci bir isyanı başladı. Bunun üzerine başlatılan ikinci askeri harekât ile Eylül 1938'de ayaklanma tamamen bastırıldı. Direniş amacıyla kırsal alanda kalanların direnişi ise 1948'e kadar sürmüştür. Harekât sonucunda 13.000 (resmî rapor) ile 40.000 arasında sivil ölürken, 12.000 kişi başka yerlere sürgün edilmiştir. Bölge halkının verdiği bilgilere göre bu sayının 80.000 civarında olduğu ileri sürülmektedir. Kısacası bu olay Dersim katliamı olarak adlandırılmaktadır. Ayaklanmaya veya direnişe katılan aşiret mensupları, Kayseri'nin Sarız ilçesi ve Erzurum, Yozgat, Muş gibi çeşitli illere gönderilmiştir.



                                                                                                                                                              LAZURİ