ANASAYFA

SES YAZICISI GRAMOFON

Gramofon (eski Yunanca fone, "ses" ve grammein, "yazmak") veya fonograf kelimelerinden gelir. Bu makine ile ses ve müzik kaydı veya dinlemenin yolu açıldı. Gramofon, 1877 yılında Edison tarafından icat edilmiş olan fonografın geliştirilmiş şeklidir. İlk patenti, 29 Eylül 1887 tarihinde Alman bilim adamı Emil Berliner tarafından alınmıştır. Gramofon, bir yuvarlak ince taş plak ile fonograf ise bir silindir ile çalışır. Gramofon iki bölümden ibarettir: Plâk ve makine.

Plak; gomalaka, mumlu maddeler ve son yıllarda plastik maddelerle yapılmış bir disktir. İki yüzünde helezon biçiminde oyuklar vardır. Bu oyuklar ise girintili çıkıntılıdır. Gramofon iğnesi, bu oyuklar arasında dolaşırken, meydana gelen titreşimler, plağa alınan sesin çıkmasına sebep olur. Makinenin, plağın aynı hızda dönmesini sağlayan bir motoru ile sesi yansıtan bir bölümü vardır. Motor, zemberek veya elektrikle çalışır. Dakikada ortalama olarak 78 devir yapılır. Elektrikle çalışan gramofonlara pikap denir.

İğne, plak üzerinde dolanınca, oyukların girinti ve çıkıntısına göre titreşimler meydana gelir. Bu titreşimler iğnenin bağlı bulunduğu diyagrama yansır. Ses titreşimleri, diyagram ve ses kutusu yardımı ile artarak aksettirilir. Balmumundan yapılmış düz ve daire biçimli kalıplar, gramofona benzeyen bir makineye yerleştirilir. Bu makine, balmumundan kalıbı döndürür. Kalıbın üzerine bir iğne konmuştur. Bu iğne bir diyagrama bağlıdır. Makinenin karşısında yapılan konuşma havayı titreştirir. Hava da diyagramda titreşimler meydana getirir. Böylece diyagrama bağlı olan iğnede titreşmeler olur. İğne, titreşerek dönen balmumu kalıbı üzerinde, titreşme göre inişli çıkışlı çizgiler çizer. İşte böylece, bir kalıp elde edilir. Bu kalıptan da nikel kalıplar yapılır. Daha sonra da bu nikel kalıp yardımıyla da gramofon plakları üretilir.



                                                                                                                                                              LAZURİ