ANASAYFA

HRANT DİNK

Hrant Dink, 15 Eylül 1954’te Malatya’da doğdu. Babası Sivas'ın Gürün ilçesinde, annesi ise Sivas'ın Kangal ilçesinde doğup büyümüştü. Anne ve babası 1961 yılında İstanbul'a taşınmalarının ardından boşandı. Hrant ve iki erkek kardeşi ailenin bölünmesinin ardından Gedikpaşa’daki Ermeni Protestan Kilisesinin çocuk yuvasında yatılı olarak yaşamaya başladı. Üç kardeş ilköğretimini bu kiliseye bağlı İncirdibi İlkokulunda sürdürürken, yazları da okulun Tuzla’daki kampında barındılar. Hrant Dink ortaokulu Bezciyan, liseyi ise Üsküdar’daki Surp Haç Tıbrevank yatılı okulunda okudu. Şişli Lisesinden mezun oldu.

İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesinde zooloji ve ardından da felsefe eğitimi alan Dink, "biyoloji felsefesi" kürsüsü hayallerini, Türkiye’de gelişmekte olan sol siyaset içerisindeki aktif mücadelesine terk etti. Siyasi faaliyetlerinin Ermeni kimliği ile ilişkilendirilmesi ve cemaatin bundan zarar görebileceği endişesiyle ismini mahkeme kararı ile "Fırat" olarak değiştirdi. İlkokulda tanıştığı Silopi doğumlu Ermeni Varto aşiretinden Rakel Yağbasan ile evlenen Hrant Dink’in üç çocuğu oldu. Kardeşleriyle birlikte açtıkları yayınevi ve kırtasiye işlerini sürdürürken, eşi Rakel ile birlikte, kendileri gibi Anadolu’dan gelen kimsesiz ve yoksul çocukların yetiştiği Tuzla Ermeni Çocuk Kampını yönetmeye başladı. Açılışından 21 yıl sonra kampa devlet el koydu. Askerliğini Denizli Piyade Alayında sekiz ay kısa dönem er olarak yaptı.

90lı yıllarda Ermenice günlük Marmara gazetesinde "Çutak" rumuzuyla Ermeni tarihine ilişkin Türkiye’de çıkan kitaplara yönelik eleştiri yazıları yazmaya başladı. Basında çıkan yanlış haberlere gönderdiği düzeltmeler ile adı duyulmaya başladı. Ermeni Patrikhanesi’ne, "Ermeni toplumu çok kapalı yaşıyor, kendimizi iyi anlatırsak önyargılar kırılır" diyerek Türkçe ve Ermenice bir gazete çıkarmayı önerdi. 5 Nisan 1996 tarihinde ilk sayısı yayınlanan haftalık Agos gazetesinin kuruculuğunu, yayın yönetmenliğini ve başyazarlığını üstlendi. Sol, muhalif kimliği ile dikkat çeken Agos, Türkiye Ermeni toplumu içerisinde de var olan aksak yapıya eleştiriler getirirken sivilleşmenin ve şeffaflaşmanın önemini vurguladı, bizzat Hrant Dink’in ağzından alternatif toplumsal projeler önerdi.

Agos’un yayın hayatı içinde ufuk açıcı söylemleri ile giderek kamuoyunun dikkatini çeken Hrant Dink, Yeni Yüzyıl ve Birgün gazetelerinde de köşe yazarı olarak görev aldı. Türkiye ile Ermenistan arasında komşuluk ilişkilerinin tesisi, sınırın açılması, Türkiye’nin demokratikleşme sürecinin desteklenmesi ve 1915 olaylarının ölenler üzerinde acıtıcı rakamsal bir anlayış yerine kalanlar üzerinden, karşılıklı iki halkın onurunu gözeten empatik bir üslupla konuşulur kılınması, konuya ilişkin resmi tez dışında alternatif yayınların da yaygınlaşması konularını gündeme getirdi. Amerika, Avustralya, Avrupa ve Ermenistan’da çok sayıda konferansa katılan Dink, Ermeni kimliği ve Türk-Ermeni ilişkileri konusunda gerek Ermeni dünyası içinde gerekse tarihteki rolleri açısından çeşitli Batı ülkelerinde sorgulayıcı süreçlerin başlamasına vesile oldu. Hrant Dink, 19 Ocak 2007’de Agos gazetesinin önünde kurşunlanarak öldürüldü.



                                                                                                                                                              LAZURİ