ANASAYFA

ALİ ŞERİATİ

İranlı Müslüman sosyolog, aktivist, düşünür ve yazar Ali Şeriati, 1933 yılında Sabzevar şehrinde doğdu. Eğitim yıllarında ilk kez İran'ın daha aşağı sınıflarından insanlarla tanıştı, var olan fakat bilmediği yoksulluk ve zorluklarla tanışması bu dönemde oldu. Ayrıca aynı dönemde Batı felsefi ve siyasi düşüncesiyle de tanışmıştır. Modern sosyoloji ve felsefenin bakış açısı ve bunun geleneksel İslami prensipler ile harmanlanması aracılığıyla Müslüman toplumların karşılaştığı sorunları açıklamaya ve çözümler bulmaya çalışmıştır. Şeriati, Mevlana ve Muhammed İkbal'den büyük ölçüde etkilenmiştir. Lisansını İran'da bitirdikten sonra, Paris Üniversitesinde doktorasına başladı ve 1964 yılında edebiyat dalında doktor oldu. Daha sonra İran'a dönmüş fakat hemen şah yönetimi tarafından tutuklanıp hapsedilmiştir. Yönetim onu Fransa'dayken devleti yıkıcı siyasi aktivitelerde bulunmakla suçlamıştır. Daha sonra 1965'te serbest bırakılmış ve Meşhed Üniversitesinde eğitim vermeye başlamıştır.

Dersleri kısa sürede toplumun farklı kesimlerinden öğrenciler tarafından beğenilmiş ve popülerleşmiştir. Bunun sonucu yönetim üniversiteyi zorlayarak onun eğitim vermesini engellemiştir. Bunun üzerine Şeriati, Tahran'a giderek Hüseyniye-i İrşad Enstitüsünde ders vermeye başlamıştır. Yine büyük bir popüleriteye ulaşan dersleri, yine toplumun her kesiminden öğrencileri etkilemiştir. Şeriati'nin görüşlerine ilginin arttığı orta ve yüksek sınıflardan öğrencilerin olması dikkat çekiciydi. Bu ilgi de şah yönetiminin Şeriati ile bazı öğrencilerinin tutuklanması emrini vermesine neden oldu. Gerek yurt içinden, gerekse yurt dışından gelen tepkiler üzerine yönetim onu serbest bıraksa da çeşitli şartlarla tahliye edilmişti: kesinlikle herhangi bir eğitim aktivitesinde yer almayacak, hiçbir şey yayımlamayacak ve özel veya genel hiçbir toplantı yapmayacaktı. Ayrıca devletin güvenlik örgütlerinden Savak onun yakın çevresini yakın gözetim ve denetim altında tutacaktı. Şeriati bu şartlara karşı çıkarak ülkesini İngiltere'ye gitmek üzere terk etmeye karar verdi. Üç hafta sonra, 19 Haziran 1977'de Savak tarafından şehid edildi.

Ali Şeriati, özellikle din sosyoloji ve çağdaş İslâm düşüncesi üzerine eserler vermiştir. Marksist düşünceden alıntılar ve türetmeler yaparak kendi zamanındaki İran'a ve çevresine adapte etmiştir. Çağdaş İslam düşüncesi ve devrimcilik açısından ortaya koyduğu çeşitli sonuçlar ve yarattığı ilgi sebebiyle, gerek önemli çağdaş İslam düşünürleri arasında, gerekse İran'daki devrimci İslam'ın babası ve İran İslam Devriminin baş düşünürü olarak anıldığı olmuştur. Düşünceleri genel olarak “İslam'a dönüş” başlığı altında toplanabilir. Bilimsel kaynaklara dayanması, sosyoloji vurgusu yapması ve Batı metodolojisini eleştirmekle birlikte yapıcı bir şekilde kullanması sebebiyle moderndir. Bu tarzından yola çıkarak “İslâm'ın sosyolojik” bir okumasını yaptığı söylenmiştir. Devrim öncesi İran'ın en önemli ve etkili felsefi liderlerinden sayılan Şeriati'nin görüşleri bugün hâlâ İran toplumunda popüler ve etkindir. Şeriati'nin düşünsel çalışmaları sadece devrim öncesi ve sonrası İran'ı değil, dünya çapında İslâmcı topluluk ve düşünceler başta olmak üzere birçok kişi ve grubu etkilemiştir. Çeşitli dini kavramlara yaklaşımı, ruhban sınıfının eleştirisi ve İslâmcılık hareketinin içinde kabul edilen çeşitli çıkarımlarıyla ilgi çekmiştir. Birçok eseri bulunan Ali Şeriati'nin eserlerinin neredeyse tümü Türkçeye çevrilmiştir.



                                                                                                                                                              LAZURİ