ANASAYFA

LAZİSTAN'IN KÖYLERİ ZOR DURUMDA

Lazistan’da büyükbaş hayvancılık Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi, Marmara Bölgesi veya Trakya Bölgesindeki kadar olmasa da çok önemli yer tutardı. Lazistan köylerindeki bütün evlerin çoğunlukla büyükbaş hayvanları olurdu. Sebebi ise, Lazistan’da 1955-1960 yıllarına kadar çay tarımı yapılmıyordu ve yine fındık tarımı da bol miktarda değildi. Lazistan’da geçmiş yıllarda, şimdiki zamanlara göre daha fazla mısır tarlaları vardı ve diğer mahsüllerin ekin yerleri olurdu. Çay tarımının başlamasıyla bu tarlaların ve yine bu ekineklerin çoğu çay tarlalarına dönüştü. İneklerin otlaması, otların temin edilebilmesi için araziler yetersiz kaldı ve yaz mevsiminde yaylalara göç etme kültürü de fazla kalmadı.

Lazistan köyleri sakinleri fazla kalmadı, tıpkı Laz dilinin ölümün eşiğine gelmesi gibi Laz köyleri sakinlerinin sahip oldukları birçok kültürleri de ölümün eşiğine gelmiş durumda. Mesela ka3axuri (öz suyu tamamen buhar olmuş, sadece tortusu kalan aşırı katı erik marmelatı) gibi ve diğer çeşit çeşit pekmez yapımları gibi.

Lazistan’da çay tarımının başlamasıyla insanların ekonomik durumları da birazcık değişti fakat sosyolojik kültürlerinden kaybettikleri çok fazla kültürleri oldu. Mesela çarşıya yerleşme veya değişik sebeplerden ötürü Türkiyenin büyük metropollerine göç etme gibi. Lazistan köylerindeki sakinler her geçen gün azalmakta, çoğunlukla yaşlılar kalmakta, yeni jenerasyon çoğunlukla köy yaşamını beğenmemekte.

Köylerine çay yarıcıları hatırı sayılır bir çoğunlukta yerleşmiş durumdalar ve onların bazıları da Lazistan köylülerinen taprak satın aldılar. Bazı Lazistan köylerinde sosyolojik dengeler bozuldu. Çay toplayacak kimi kimsesi bulunmayan veya çokları gurbette kalan ocakların belki bahaneleri vardı topraklarını yarıcılara emanet etmek için fakat ne enteresandır ki Lazistan’da yaşayan ve çay toplamak için gerekli çoluk çocuğa sahip olan fakat topraklarını bu tip insanlara satan Lazlar da oldu. Hatta satılan toprağı satın almak için talepte bulunan kendi öz akrabalarına red cevabı veren, topraklarını yabancı halklara satan Lazlar da oldu. Aslında bu tip insanlar hakikatte kendi öz yurtlarını satmaktaydılar.

Herhalde, şimdiki zamanlarda kimseye kimsenin aklı gerekli değil. Herkesin hal ve hareketlerini kendi duygu ve düşüncelerini ifade eder ve kendi duruşudur. Allah bizim için en hayırlısı ne ise onu görebilmemiz için kuvvet ve akıl ihsan eylesin. (Amin)



                                                                                                                                                              LAZURİ