ANASAYFA

CAVAKHİSTAN SORUNU

Cavakhistan, Gürcistan’ın güneybatısında idari bir bölgedir. Bu bölgenin idarî merkezi Ahıska kentidir. Kuzeyinde Guria ve İmereti, kuzeydoğu ve doğusunda Şida Kartli ve Kvemo Kartli, güneyinde Ermenistan ve Türkiye, batısında Acaristan yer alır. Cavakhistan’ın başlıca kentleri, Ahılkelek, Ahıska, Borcomi, Vale ve Ninotsminda’dır. Bölgenin nüfusu yaklaşık 208.000 kişidir. 1944 yılında Stalin tarafından sürgün edilen Ahıska Türklerinin yerine Gürcüler yerleştirilmiştir. Bugün nüfusun yaklaşık yarısı Gürcülerden (yaklaşık 110.000) ve Ermenilerden (yaklaşık 90.000) oluşur. Ahıska Türkleri, Gürcistan parlamentosunun 2007’de aldığı kararla ülkeye geri dönme hakkına sahip olmuştur ama yerel Gürcü ve Ermeni halkı karşı çıkmaktadır.

Cavakhistan sorunu, bağımsızlık sonrası dönemde Gürcistan’da zaman zaman yoğunlaşan ama hiç gündemden düşmeyen sorunlardan birisidir. Özünde Cavakhistan bölgesinde yoğun olarak yaşayan Ermenilerin özerklik talepleri yatmakla birlikte, Ahıska Türklerinin geri dönüş süreci, Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı gibi konularla ilişkili olarak daha çetrefil bir görünüm arz etmektedir. Ermenistan ve Rusya Federasyonu’nun verdiği destekle, Gürcistan’ın bağımsızlık sonrası yaşadığı gelişmelerden yararlanarak, bölgenin denetimini önemli ölçüde ele geçiren Ermeni paramiliter örgütleri, özerklik edinerek bu konumlarını tescil ettirmeye çalışmaktadırlar.

Nüfus çoğunluğunun Ermeni olmasından dolayı bölge üzerinde çeşitli haklar iddia eden Ermenilerin söylemleri şunlardır: “Gürcistan bölgede yaşayan etnik gruplara ayrımcılık yapmaktadır. Bölgedeki ekonomik, sosyal ve kültürel yapı Gürcistan’ın diğer bölgelerinden daha yetersizdir. Bölgeye kültürel ve siyasal özerklik statüsü kazandırmak üzere mevcut konumu tartışmaya açılmalıdır.” Erivan bölgede yıllardır etkinlik göstermeye çalışan Ermenilerle ilgili olarak; Ermenicenin bölgenin resmî dili olması ve Ermeni kilisenin devlet kayıtlarına alınması isteği ek bir açıklamayla Tiflis’e ulaştırılmıştır.
Ermenistan, Cavakhistan konusunda ikilem yaşamaktadır. Bir taraftan coğrafî konumu sebebiyle kendisi için oldukça önem arz eden Gürcistan’la sıcak çatışmaya girmekten kaçınırken, diğer taraftan da Cavakhistan Ermenilerinin özerklik yönündeki taleplerine de sırt çevirememektedir. Ermenistan, dış dünya ile bağlantısını güneyde İran ve kuzeyde Gürcistan üzerinden sağlamaktadır. Özellikle stratejik partner olarak gördüğü Rusya Federasyonu ile ilişkilerini ve dış ticaretinin %80’ini Gürcistan üzerinden sağlayan Ermenistan, Gürcistan ile ilişkilerinin gerilmesi durumunda, Cavakhistan’da yeni bir kazanımdan çok, kendisinin zarar göreceğini ve Dağlık Karabağ’daki kazanımlarını bile kaybedeceğini düşünmektedir.

Gürcistan da, Cavakhistan konusunda ikilem yaşamaktadır. Mevcut durumdan memnun olmamakla birlikte, sorunun çözümüne ilişkin atacağı sert adımların bir askerî çatışmaya dönüşmemesi için ihtiyatla yaklaşmakta, mevcut Abhazya ve Güney Osetya sorunlarına bir yenisini eklemekten kaçınmaktadır. Ekonomik baskı araçlarının kullanılmasının bölgedeki Ermenilerin bağımsızlıklarını ilan etmeleri veya bölgenin Ermenistan tarafından ilhakı ile yanıtlanması sonucu, savaşa çekilmesi ihtimalinden çekinmektedir. Ermenistan’ın kendisine bağımlılığının farkında olan Tiflis, özerklik taleplerini kabul etmemekle birlikte, sorunun bir askerî çatışmaya dönüşmesinden kaçınarak, bu aşamada fiilî durumun adının konulmadan sürmesini kabullenmektedir.

Cavakhistan sorununun geleceği, büyük ölçüde Dağlık Karabağ sorununun çözümüne ve bununla ilintili olarak Türkiye’nin Ermenistan’la sınır kapılarının açılıp açılmayacağına bağlı olarak şekillenecektir. Dağlık Karabağ sorununun Ermenistan’ın lehine çözülmesiyle veya Türkiye’nin Ermenistan’la sınır kapılarının açılmasıyla, Ermenistan’ın Gürcistan’a olan bağımlılığının ortadan kalkması, Cavakhistan’da özerkliğin ilân edilmesine yol açabilir.



                                                                                                                                                              LAZURİ