ANASAYFA

İMAM GAZİ MUHAMMED

Avar asıllı olan ve 1793 yılında Gimri'de doğan İmam Gazi Muhammed, Kafkasya'da müridizmin ve gazavatın İmam Mansur'dan sonraki ikinci önderidir. Alçak gönüllü, az konuşan fakat hatip ve kararlı bir imam olarak bilinir. Medresede İslamî ilimleri tahsil etti, Arapçayı öğrendi. Nakşibendi tarikatının mürşitlerinden Küralı Muhammed ve Şeyh Cemaleddin ile irtibata geçerek, tarikat içinde kısa zamanda büyük bir yer edindi. Bütün halkın iştirakiyle başkaldırmanın başarısına inanan Gazi Muhammed, 1829'da 36 yaşındayken neşrettiği “İkamet'ül Burhan Ala İrtidadi Ürefa-i Dağıstan” adlı eseriyle büyük ilgi gördü. Camilerdeki bağımsızlığa ilişkin siyasal vaazlarıyla çevresine 3.000 kişi topladı. 1829 yılında imam seçildi. İmamet makamında bulunduğu 1829-1832 yılları arasında bağımsızlık mücadelesinin en büyük engeli olarak gördüğü Avar hanlarının merkezi Hunzah'a, Tarku'ya ve Çeçenistan'a seferler düzenledi.

14 Şubat 1830'da Hunzah saldırısında kuvvetlerinin yarısını Şamil'in komutasına verdi. Bahu Bike idaresinde hanlık, şiddetli bir savunma yaparak İmam Gazi Muhammmed'e bağlı 200 kişiyi şehit etti ve 60 kişiye de esir aldı. Bu suretle bu hanlık merkezi, Rusların güvenini bir kez daha kazanmış oldu. 1831'de artık doğrudan Ruslarla çarpışmaya başladı. Bornaya Venizagnoya kalesinde Ruslara öldürücü darbeler indirdi. 17 Ekim 1832'de her taraftan kuşatılan Gimri'nin bütün imkânsızlığına rağmen direnmeye devam etti. Beraberindeki 15 mücahit ile birlikte şehit oldu, ağır yaralı olarak kurtulan bir kişi vardı: İmam Şamil. Gazi Muhammed'in imamlığı 1829-1832 yılları arasında 3 yıl sürdü. Daha sonra yerine imam olarak Hamzat Bek, ondan sonra da İmam Şamil geçti.

Gazi Muhammed, imamlığı üstlendiğinde şu görüşler doğrultusunda halkı bilinçlendiriyor: “Dağlının ilk görevi özgürlük uğrunda kutsal cihat olmalıdır. Dağlının ikinci görevi, bireyin, ailenin, toplumun, milletin ve devletin yaşamını yöneten şeriata uymak ve saygı göstermek olmalıdır. Dağlı kimsenin tutsağı olamaz, kimseye haraç vermez. Yasa karşısında herkes eşittir. Dağlı tütün ve uyuşturucu madde kullanmamalıdır. Ruhunu ibadetle beslemeli, güçsüz olmamalı ve eğlencelere karışmaktan çekinmelidir.”



                                                                                                                                                              LAZURİ