ANASAYFA

BARIŞIN SEMBOLÜ: GÜVERCİN

Yabani güvercinler eski devirlerde gübre ve eti için beslenmişlerdir. Güvercin gübresinin bitkiler için çok yararlı olduğunu gören çiftçiler bu gübreyi düzenli olarak elde edebilmek için çeşitli yollar aramışlardır. Anadolu’da güvercin yetiştiriciliğinin tarihinin M.Ö. 3000 yıllarında başladığı biliniyor. Gübre gereksinimi için yabani güvercin bakıcılığında, gübrenin düzenli toplanabilmesi ve birikmesini sağlayabilmek için bazı yapılara gereksinim duyulmuştur. Bu yapılar Kapadokya’da “güvercinlik” ve Diyarbakır’da “boranhane” olarak karşımıza çıkmaktadır.

Güvercingiller (Columbidae) familyasının güvercin ve kumruları da içine alan birçok alt familyası vardır. Güvercingiller familyasından olan 250’den fazla kuş türü, kutuplar hariç her yerde yaşarlar. Türkiye’de güvercingiller familyasından yalnızca 7 tür bulunmaktadır. Tohum ile beslenirler. Gagaları uzun ve incedir. Güvercingillerde yemek borusunun üzerinde olan ve besinleri depolamayan bir kursak vardır. Dişi olmayan güvercinler yediklerini kursaklarına gönderirler. Besinlerin depolanması ve sindirilmesi kursakta başlar. Öğütme işlemi taşlıkta devam eder. Bağırsakları ise uzundur.

Güvercingillerde bahar ayları ile birlikte çiftleşme ve yumurtlama dönemine başlarlar. Erkek güvercinler kendi üreme bölgelerini diğer erkeklere karşı korurlar. Genellikle erkek kuş kendi üreme bölgesinde öterek dişi kuşu buraya çekerek çiftleşir. Dişi kuş, genellikle iki yumurta yumurtlar. Yuva, ağaç dalları üzeri, ağaç ve kaya kovukları, bazen de toprak üzerinde yapılır. Güvercin yuvaları çok basittir. Çalı çırpıdan yapılmış ufak bir yığınaktır. Dişi ve erkek kuş sırayla kuluçkaya yatarlar. Kuluçka süresi 15 gün kadardır. Yavrular yumurtadan çıkınca tüysüzdür. Gözleri kapalıdır. Yavruya anne ve baba bakar. Yavrunun gözleri 5- 6 gün içinde açılır. Bir aylık kuşun bütün tüyleri çıkar. Uçabilecek hale gelir. Yavrunun gagası yumuşaktır. Yem yiyemez. Anne ve babası tarafından beslenir. Gaganın sertleşmesi 40 gün kadar sonra olur. Böylece yavrular beslenebilir ve uçabilir.

Güvercingillerde su içme şekli diğer kuşlardan farklıdır. Diğer kuşlar, bir yudum su alıp kafalarını yukarı doğru kaldırarak suyu yutarlar. Ancak güvercingiller, burun deliklerini de suya daldırırlar ve yemek borusundaki kasların yardımı ile vakum oluşturup suyu emerek içerler. Bu özellik sadece güvercingiller familyasından olan kuşlarda bulunmaktadır.

Güvercingiller, yavrularını beslemek için “güvercin sütü” adı verilen bir salgı salgılarlar. Yavrular yumurtadan çıkınca, bir hafta kadar bu salgı ile beslenirler. Sonra anne ve babalarının kursaklarında öğüttükleri ve yarı sindirilmiş olan tohumlarla beslenmeye başlarlar. Yavru kuş gagasını anne- babasının ağzının içine sokarak onları kusturur. Böylece bu salgıyı alır. Güvercinin beynin altında bulunan hipofiz bezinin salgıladığı prolaktin adlı hormon, bu salgı mekanizmasını harekete geçirir. Kursak çeperinden salgılanan bu maddenin bileşimiyle memelilerdeki süte benzer. “Kuş sütü” adıyla bilinen bu salgı, yalnızca kuluçka dönemi sonunda, bir hafta kadar salgılanan bir maddedir.

Üç semavî dinde de güvercin önemli bir figürdür. Tevrat’ta; Nuh Peygamber (a.s.), tufanın dinip dinmediğini öğrenmek için bir güvercini uçurur. Güvercinin, ağzında bir zeytin dalıyla dönmesi, yaşamın sürdüğünü gösteriyordu. Sonra da güvercin dünya barışının simgesi oldu. Hıristiyanlıkta da güvercin önemlidir. Yahya Peygamber (a.s.) tarafından vaftiz edilen İsa Peygamberin (a.s.) başına “Kutsal Ruh”un beyaz bir güvercin olarak konduğu anlatılır İncil’de. Bu nedenle güvercin Kutsal Ruh’un temsilcisidir. İslamiyet’te Muhammed Peygamber (s.a.v.), Kureyşlilerden kaçarken Sevr Dağı’nda saklanmış, mağaranın girişi örümcekler tarafından ağla kapatılmış ve bir güvercin de yuva yaparak Muhammed Peygamberi (s.a.v.) kurtarmıştır. Güvercin aileye bağlılığın da simgesidir. Bir gönülden diğerine sevgi ve barış götüren bir hayvan olarak da anılır.



                                                                                                                                                              LAZURİ