ANASAYFA

BİRİNCİ FİLİSTİN İNTİFADASI

Birinci Filistin İntifadası, 8 Aralık 1987’de Filistin'deki İsrail işgaline karşı topluca baş kaldırma şeklinde başlayan isyan hareketidir. Filistin'de intifadayla birlikte aynı zamanda Hamas fiilen harekete geçmiştir. Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ)'nün İsrail'e karşı mücadelede pasif kaldığı gerekçesiyle teşkilatlanan Hamas, Filistin'in kurtuluşu için aktif mücadeleyi benimsemiştir. Filistin toprakları üzerinde İsrail devletinin kurulmasıyla birlikte Filistin halkı da çeşitli örgütler kurarak işgalci yönetime karşı mücadeleler gerçekleştirdiler. En geniş çaplı mücadele Filistin İslami Direniş Hareketinin (Hamas) öncülüğünde başlatılan intifadadır.

İntifada, Filistinli işçileri taşıyan arabaya bir Yahudi’nin kamyonetiyle çarparak dört Filistinlinin ölümüne, dokuz Filistinlinin de yaralanmasına sebep olması üzerine başladı. Olayda ölen ve yaralanan Filistinliler Gazze Şifa Hastanesine getirildi. Halk, Gazze İslam Üniversitesi Öğrenci Meclisinin çağrısına uyarak 8 Aralık sabahı Şifa Hastanesinin önünde toplanmaya başladı. Arkasından Yahudi askerler gelerek kalabalığın dağılmasını istediler. Kalabalık dağılmamakta direnince askerler üzerlerine ateş ettiler ancak halk yine dağılmadı ve Yahudi askerlere taşlarla saldırdı. İşte bu olay intifadanın başlangıcı oldu. Bu olaydan sonra Filistin'in ve özellikle Gazze bölgesinin her tarafında işgalci askerlere taşlarla saldırıldı.

Hamas, intifadanın ilk organizasyonunda öncülük rolü yaptığı gibi, bu direnişin ikinci ayından itibaren periyodik bir şekilde halk kitlelerine hitap eden ve halk direnişini yönlendiren, direnişi sürdürenler için belirli programlar ortaya koyan bildiriler yayınlamaya başladı. Hamas, bir yandan da siyonist düşman karşısında sürdürülmesi gereken mücadelenin mahiyetiyle ilgili görüşlerini ve Filistin'in çeşitli ulusal meseleleriyle ilgili siyasetlerini ve tutumlarını ortaya koyan bildiriler yayınlamaya başladı. Kutsal direnişin belli bir hız kazanmasından sonra da İzzettin Kassam Birlikleri adında askeri bir kanat oluşturarak fiili eylemlerini bu kanat vasıtasıyla gerçekleştirmeye başladı.

İsrail işgal yönetimi intifada karşısında Filistin halkı üzerinde baskı kurdu. Önce intifadanın hızını kesebilmek için toplu tutuklamalar gerçekleştirdi. Ancak başarılı olamadı. Taş atanların tutuklanması da intifadayı yavaşlatmayınca bu kez duvarlarına intifadayla ilgili sloganlar yazılan evlerin yıkılması uygulaması başlatıldı. Bu sebepten dolayı Filistinlilere ait onlarca ev işgalci güçler tarafından hiç hesap sorulmadan yıkıldı. İsrail, Şabak elemanlarının intifadaya katılmaktan yahut Hamas veya İslami Cihad mensubu olmaktan dolayı sorguya çekilen Filistinlilere işkence edebileceklerine dair kanun çıkardı.

Yıllardır süren işgal, topraklarının gasp edilmesi, kendi evleri yıkılırken yeni Yahudi yerleşim yerleri açılması Filistin halkını canından bezdirmişti. İnsan hakları ihlal edilmiş, insanlar öldürülmüş, tutuklanmış, hapse atılmış, işkence görmüş ve sorgulanmıştı. Bu baskıdan etkilenmeyen neredeyse tek bir ev, tek bir aile kalmamıştı. Filistinli gençlerin İsrail kurşunlarına karşı attıkları ve simge haline gelen taşların ilkini o günlerde yine Filistinli bir genç atmış ve arkadaşlarının da ona eşlik etmesiyle kıvılcım ortaya çıkmıştır. O gün yaşananlar kısa zamanda bütün Filistin topraklarına yayılıverdi. Yollarda yakılan lastiklerin dumanı, zift ve barut kokusu Batı Şeria ve Gazze'yi sarıverdi. Filistinli işçiler greve gitti, sandıklarında saklanan ve İsrail'in yasakladığı Filistin bayrakları yeniden gün ışığına çıktı. Bütün halk tek bir kişi gibi düşünmüş, ayağa kalkmıştı. İntifada başlamıştı.



                                                                                                                                                              LAZURİ