ANASAYFA

"NİHAİ HEDEF, BAĞIMSIZ DEMOKRATİK DEVLET"

Abhazya Devlet Başkanı Sergey Bagapş, 6 Aralık'ta Sohum'da Abhazya’nın bağımsızlığının tanınması için halkın katılımıyla gerçekleştirilen mitingde geleneksel deyimle halk kongresinde gerek bağımsızlık gerekse Rusya ile yakınlaşma sürecine ilişkin Abhaz yönetiminin bakış açısını ortaya koyan bir konuşma yaptı. Ajans Kafkas, bu konuşmanın tam metnini sundu. Metin şöyle:

Değerli yurttaşlar!

Hayati önem taşıyan meselelerde bütün halkın toplanması Abhaz halkının geleneklerindendir. Biz de bugün ciddi sınavların eşiğindeyiz. Özellikle bu yüzden cumhuriyet yönetimi, sivil toplum örgütleri ve siyasi partilerin Abhazya’nın başkentinde halk mitingi yapma konusundaki inisiyatifini destekliyoruz. Bilindiği gibi, cumhuriyetin yönetimi ve halkı tarafından defalarca Rusya Federasyonu'na, devlet başkanlarına ve dünyadaki ülkelerin parlamentolarına, uluslararası siyasi kurumlara Abhazya Cumhuriyeti'nin bağımsızlığının tanınması için defalarca başvuruda bulunuldu. Bu, Abhaz halkının devletini bağımsızlığı ve özgürce gelişmesi için verdiği ısrarlı mücadelesinin mantıklı bir sonucu olacaktı.

Onlarca yıldan beri, Stalin ve Beria'nın hatası yüzünden kaybettiğimiz tarihsel egemenliğimizi elde ettik. İki ülke arasındaki anlaşmazlık yeni değil. Sovyetler Birliği'nin varlığı süresince Abhazya ve Gürcüstan arasındaki ilişkileri medeni yollarla çözmeye çalıştık. Ağustos 1992'de Abhazya Parlamentosu, Gürcüstan'la federal ilişkiler konusunda bir projeyi görüşmeye hazırlanıyordu. Ancak cevap olarak savaş, soykırım ve sayısız acılar aldık. Savaş sonrası yıllar da bütünüyle komşu cumhuriyetle karşılıklı ilişkilerin formunun geliştirilmesine adandı. Biz geçmişte Gürcü yönetimi tarafından anlayış görmedik, gelişen gerçeklere karşı yeterli anlayışı şimdi de göremiyoruz. Üstelik Tiflis'in emperyalist arzularından vazgeçmediğini ve faaliyetleriyle anlaşmazlığa medeni bir çözümüne kavuşturulmasının önünde durduğunu anlamak gerekir.

Gürcüstan, düzenli olarak Abhaz halkına karşı saldırmak için teşebbüs etmektedir. 1998 yılında Gal bölgesinde, 2001 ve 2006 yıllarında Kodor vadisinde yapılan askeri harekâtlar, özellikle bu hedef için planlanmış kışkırtmalardı. Gürcüstan'ın objektif olarak makul olmayan yoğun bir şekilde silahlanması, güvensizlik ve endişeye neden olmaktadır. Müzakere sürecine taraf olmaya çalışan ülkeler de onun silahlanmasına yardım ediyorlar. Anlaşmazlık taraflarından birine doğrudan askeri destek verilmesi, müzakere sürecinin bazı katılımcı ülkelerine güvenimizin sarsılmasına neden olmaktadır. Özellikle bu şartlarda problemin objektif ve adil bir şekilde çözüleceğine güvenemeyiz. Bu konuda, Tiflis'in uluslararası garanti saldırmazlık anlaşmasını imzalamaya yanaşmaması da bizi buna ikna etmektedir.

Halkımız, Gürcüstan'ın Abhazya Devleti'ni sürekli tehdit eden bir ülke olduğuna acı tecrübelerle kanaat getirdi. Biz de objektif bir gerçekliğe emin olduk ki, Abhazya ve Gürcüstan ortak bir ülke çerçevesinde bir arada bulunamazlar. 13 yıllık bağımsızlığı boyunca cumhuriyet, genç demokrasisi olan bir devlet olarak biçimlendi. Biz, sürekli gelişen ekonomisi, artan iç pazar hacmi, bütün gerekli demokratik kurumları, düzenli ordusu, aktif bir şekilde gelişen sivil toplumuyla kendine yeten bir ülke olduğumuzu ispatlamaktayız. Bundan başka, Abhazya’da insan haklarının savunulmasında uluslararası standartların gözetilmesi, halkın güvenliğinin sağlanması, ekonomik ve sosyal reformların gerçekleştirilmesinin önemli olduğunun farkındayız.

Aynı şekilde anlaşmazlıkların çözümünde uluslararası uygulamaları takip ediyoruz ve görüyoruz ki, son yıllarda benzer problemlerin çözümü için anlaşmazlık tarafları olan ülkelerin aynı devlette bir arada yaşaması gerekmiyor. Buna örnek olarak Bosna- Hersek'i, Sırbistan ve Karadağ'ı ve Kıbrıs'ı verebiliriz. Kosova'nın durumu da cabası. Bize sık sık Gürcü-Abhaz probleminin karakteriyle Kosova sorunu arasında kesinlikle bir benzerlik olmadığını söylüyorlar. Ancak Abhazya hiçbir zaman, kendi bağımsızlık emelini Kosova probleminin çözüm mekanizmasına bağlamadı. Bu sadece anlaşmazlıkların çözümünde uygulanan çifte standarda ve siyasi duruma çok iyi bir örnek olabilir. Abhazya, bağımsız olmak için tarihi ve hukuki olarak bütün yeterli dayanaklara sahiptir. Bu ise, bazı anlaşmazlık bölgelerinden bizi farklı kılmaktadır.

Egemenlik hedefine ulaşmak için gayret gösterirken yalnız değiliz. Abhazya ile birlikte, Güney Osetya, Transdinyester ve Dağlık Karabağ da bağımsızlık için mücadele etmektedirler. Güçlerimizi birleştirdik. Biliyorsunuz, Abhazya kardeş cumhuriyetlerle yoğun görüşmeler yapmaktadır. Çalışmalarımızı koordine edecek ve asıl hedefimize ulaşacağız! Müzakere sürecinin müdahillerinden birçoğu, Abhazya'nın ve Rusya’yla yakınlaşmasına kıskançlıkla yaklaşmaktadır. Sık sık soruyorlar: “Neden sürekli Rusya'ya başvuruyorsunuz” diye. Biz defalarca açık bir şekilde Abhaz halkının tercihine saygı gösteren ve problemlerimizi anlayan herkesle işbirliği yapmaya hazır olduğumuzu bildirdik.

Ancak Rusya Federasyonu'ndan başka hiç kimse, zor zamanımızda bölgede barış gücü operasyonu gerçekleştirmeye yanaşmadı. İnsanlık felaketi tehdidiyle karşı karşıya kaldığı zaman hiç kimse Abhaz halkına somut bir yardımda bulunmadı. Onlar, savaştan harap olmuş, açlık ve ağır hastalıklardan ölmekte olan halkın kırılacağını ve ayrılıkçı hükümete baş kaldırarak, Gürcüstan'a tekrar dönmek için diz üstü çökerek yalvaracağını beklediler. Görünen o ki, birçok ülke kendi bağımsızlıklarına nasıl kavuştuklarını unuttular. Bunu onların vicdanına bırakıyorum. Biz bölgeye hakim olmak için savaşmadık, petrol ve gaz yatakları için de savaşmadık. Biz, hayatta kalabilmek için, özgür bir şekilde gelişebilmek için, öz vatanımızda yaşama hakkına sahip olmak için savaştık. Bu hakkı kazandıktan sonra ise, kiminle nasıl bir ilişki kurmak istediğimize kendimiz karar vermek istiyoruz.

Bu yüzden, defalarca ve öncelikle haklarımızın tanınması ve bağımsızlığın tanınması konusunda halkımızın desteklenmesi talebiyle Rusya Federasyonu’na başvurduk. Amacımız yüzyılların iyi komşuluk deneyimine, genel tarihi ve kültürel miras ve modern ilişkilere dayanarak, Rusya ile ortak ilişkiler kurmaktır. Pozisyonumuz değişmedi; demokratik egemen bir devlet kuruyoruz. Abhazya, eskiden olduğu gibi onu tanıyan, halkının tercihine saygı duyan ve eşit haklara sahip işbirliğine hazır olan herkese açıktır. Tekrarlıyoruz: Abhaz halkını bağımsızlık yolunda mücadeleden kimse vazgeçiremeyecektir. Bu yol ne kadar zor olursa olsun zafere ulaşıncaya kadar yürüyeceğiz! Bu halk mitingi hedefte birleştiğimizin tekrar ispatıdır. Eskiden olduğu gibi Abhaz Devleti önemli bir sorunu çözerken birlik olmak için, hayatımızın zorluğuna bakmaksızın bütün dertlerinizi bir kenara bırakarak hepimiz için kutsal olan Özgürlük meydanına geldiğiniz için hepinize teşekkürler.



                                                                                                                                                              LAZURİ