ANASAYFA

ROMANYA VE MACARİSTAN'IN TRANSİLVANYA SORUNU

Etnik karışıklıklar, soğuk savaşın sona ermesiyle Balkanlar’ın siyaset sahnesine yeniden taşınmıştır. 20. yüzyılın son on yılını işgal eden Yugoslavya savaşlarına, Kosova ve Makedonya’da yaşanan gelişmelere, etnik temizlik suçlamalarına, milliyet kavgalarına uluslararası platform daha fazla seyirci kalamamış ve başta NATO ve AB olmak üzere bölgeye hem askerî hem de ekonomik yardımlar yapılarak, söz konusu etnik karışıklık alevi biraz olsun küllendirilmeye çalışılmıştır.

Dünyanın dikkatini Batı Balkanlar’a çevirdiği noktada, Balkanlar’ın öteki ucunda da komünist gömleğini üzerinden çıkarma uğraşında olan iki devlet göze çarpıyordu: Bulgaristan ve Romanya. İki devletin de durumu, Batı Balkanlar’dan farklı olarak etnik ve siyasî sorunlardan ziyade, ekonomik dönüşümle ilgili olmuştur. Yine de toprakları içerisinde azımsanamayacak bir azınlık kitlesini barındıran devletler olarak bu ulusların sorunlarıyla mücadele etmeleri de kaçınılmazdır. Bulgaristan’ın 1980’li yılların sonunda Türk toplumu ile yaşadığı sorunlar, 1990’lı yılların başından itibaren Romanya ile Macar azınlık grubu arasında da söz konusu olmuştur. Her ne kadar taraflar arası sorun, uluslararası bir kriz niteliği taşımasa da huzursuzluktan ötürü sâdece taraflar değil, aynı zamanda Macar Hükümeti ve Macar azınlığın yoğun olarak yaşadığı Transilvanya Bölgesi’nde yaşayan diğer etnik gruplar da rahatsız olmaktadır. Özellikle, Komünist dönemde Çavuşesku’nun Macar toplumuna karşı bölgeye yönelik politikaları ve tutumu burada yaşayan Alman toplumunu ve Romen halkını da olumsuz etkilemiştir. 1990’ların başından itibaren de seslerini yükseltmeye başlayan bu gruplar Romanya’yı geçiş döneninde yüz yüze gelmekten çekindiği bir kavrama sürüklemiştir: Transilvanyanizm. Bu itibarla, tarihî bir bölge olan ve Türk tarihinde Erdel ismiyle bilinen Transilvanya’da yaşanan azınlık sorunu inkar edilemez bir gerçektir. Bölgede yerleşen Macarların bugünkü durumu, tarihî bir bakış içerisinde gözler önüne serilerek bölgede gelecekte nelerin yaşanabileceğine dair bir beyin fırtınası yapılmak istenmektedir.

Romanya’da yaşayan Macarlar toplam nüfusun yüzde 6,7’sini teşkil ederler. 2002 nüfus sayımına göre toplam 1.447.544 Macar kökenli yaşamaktadır. Bunların yüzde 99 oranındaki kısmı, 12 farklı etnik grupla beraber, Romanya’nın batısında yer alan ve 103.000 km2 yüz ölçüme sâhip Transilvanya’da yaşar. Transilvanya’daki bu etnik grupların Çingene (Transilvanya Çingenelerinin çoğunun anadili Macarcadır, yaşamın bütün alanında Macarcayı kullanırlar, kendilerini Macar olarak anarlar, Transilvanya tarihi, kültürü gibi argümanları Macarlar kadar iyi bilirler) kökenliler (yüzde 2,62) ve Almanlar (yüzde 1,41) dışında hiçbiri nüfusun yüzde 1’ini bile oluşturacak sayıda değildir. Transilvanya’daki Macarlar bölgenin toplam nüfusunun yüzde 20’sini teşkil ederler. Bölgenin iki şehri olan Covasna ve Harghita’da yoğunlaşan Macarlar toplam nüfusun neredeyse tamamını oluşturmaktadır. Macar toplumunun yüzde 28’i 400 km uzunluğundaki Macaristan-Romanya sınırında yaşarken, yüzde 16 ila yüzde 18 oranındaki kesim ise Orta Transilvanya’da yerleşmişlerdir. Geri kalanlar ise çeşitli yerlere dağılmışlardır. Macarlar, bölgedeki belediyelere hâkim olan etnik toplumdur. Bu da beraberinde yerel yönetimde Macar egemenliğini getirmektedir.

Romanya’nın idarî bölünüşü incelendiğinde Transilvanya bölgesi topraklarının; Batı, Kuzeybatı ve Orta Kalkınma Bölgesi olarak bölündüğü görülmektedir. Romanya’nın diğer idarî bölgeleri ise Kuzeydoğu, Güneybatı, Güney, Güneydoğu, Merkez ve Bükreş Ilfov’dur.



                                                                                                                                                              LAZURİ