ANASAYFA

MARMARA'NIN GERDANLIĞI: İSTANBUL ADALARI

Prens adaları diye de bilinen İstanbul adaları, Marmara denizinde olup İstanbul’a bir saat kadar uzaklıkta dokuz adadır. Bu adalar; Büyükada, Heybeliada, Burgazada, Kınalıada, Sedef adası, Kaşık adası, Tavşan adası, Yassıada ve Sivriadadan oluşur. Bizans öncesindeki adalara ilişkin olarak fazla bir bilgiye sahip değiliz. Thimkus Artemiones gibi antik çağ yazarlarından bazıları kısaca bilgi verirler. Batı kaynakları, adaların sayısız trajedi gördüğünü yazar. Bizanslı yazarlar, 8. yüzyıldan başlayarak adalara ilişkin bilgi verirler. 1204’de Latinler İstanbul’a geldiklerinde, Venedik dükü Dandola, Latinler adaları yağma etsin diye çok kışkırtı, ancak başarılı olamadı. Adalar, 1302’de Eğriboz ve Girit adalarından gelen korsanlar tarafından saldırıya uğradı. Osmanlıların adalara gelişi, Bizans İmparatoru Manuel Paleologos döneminde oldu. 1412’de Musa Çelebi ile İmparator Manuel arasında Yassıada yakınlarında yapılan deniz savaşı, adalara zarar verdi. İstanbul’un Osmanlılar tarafından ele geçirilmesinden bir buçuk ay kadar önce, Baltaoğlu Süleyman Bey adaları ele geçirdi.

Adalar, 19. yüzyıl ortalarına kadar kendindeydi. 1839 Tanzimat fermanı ile yabancılar mülk edinme hakkı elde edince, adalar hızla gelişmeye başladı. Fransızlar, adaları tatil yeri olarak seçtiler. Müslüman halkın adalara yerleşmesi çok sonra gerçekleşti. 1846’dan başlayarak adalara, İstanbul ve Kadıköy’den vapur seferlerinin başlamasıyla adaların önemi daha da arttı. İstanbul’un Müslüman zenginleri, Rum, Ermeni ve Museviler ve yabancılar, adaları bir tatil yeri haline getirdi. İstanbul’da o dönemde kurulan ilk üç belediye dairesinden biri, Yedinci Daire diye anılan Adalar Belediyesidir.

1861’de bugünkü Özel Rum Erkek Lisesi Heybeliada’da kuruldu. 1906’da kurulan İngiliz “Prinkipo Yacht Club”, 1923’ten sonra “Büyükada Yat Kulübü T.A.Ş.” ne verildi. 1937’de de “Anadolu Kulübü”ne verildi. Eminönü ve Kabataş iskelelerinden kalkan vapur ve deniz otobüsleri dört adaya düzenli seferler yapıyor. Bizans döneminde Adalara manastırlar kuruldu. Meryem Ana anısına yapılmış olan küçük kilise, Askeri Deniz Lisesi üst binasının avlusundadır.

Kaşık adası özel mülk, Tavşan adası, Yassıada ve Sivriada hazineye ait olup bu adalarda sivil yerleşim bulunmamaktadır. Kınalı adanın etrafı açık plajdır. Arkasındaki koyu ile ünlüdür. Sahilde kurulmuş olan modern küçük camii ve eski konaklar dikkat çeker. Kınalıdan sonra Burgazadaya gidilir. Heybeliada tarafında, Kaşık adası vardır. Heybeliada’nın ikiz tepeleri arasında Askeri Deniz Lisesi üst binası bulunur. Öndeki diğer tepe üzerinde, çamlık içerisinde şimdi öğretim vermeyen Rum Ruhban Okulu yer alır. Heybeliada iskelesi yanında Deniz Lisesi bulunur. Bütün sahil boyunca uzanır. Lokanta ve çayhaneler diğer taraftadır. Yerleşim alanlarının arka cephesinde güzel bir koy yer alır. Kaşık adasına bakan tarafta halk plajı ve Deniz kulübü tesisleri bulunur. Arkada ünlü Değirmen burnu piknik alanına gidilir. Heybeliada, okullar ve sanatoryum sebebiyle kışın hareketlidir. Halk plajlarından Heybeliada yönündeki Yörük Ali plajı güzel bir koydadır. Yakınında Dil burnu mesire alanı bulunur. Adanın güney tarafı ıssızdır.

Adaların yıllara göre nüfusu şöyledir: 1840: 1.816; 1865: 6.000; 1927: 11.691; 1950: 15. 405; 1960:19.834; 1970: 17.600; 1980: 18.232; 2000: 17.738. Yaz boyunca nüfus kış mevsiminden 10 kat kadar artıyor. Hafta sonlarındaki nüfus daha da fazladır. Evler, daha çok yazlık ikinci ev olarak kullanılıyor.



                                                                                                                                                              LAZURİ