ANASAYFA

GAGAUZLARIN TÜRKLÜK AVANTAJI!

Savaş ölüm demektir, fena yıkım demektir, hiçbir şeye yaramayan seçenek demektir, savaşa önce nefret duymalıyız, savaş karşıtlığını ve barışı düşünmeliyiz. İçimizde barış, kardeşlik, sevinç düşüncesi olmalı ve bu görüşlere sahip olmalıyız. Yoksa savaşı sevmekle, güçlü komşularımızı düşmanlarımız yapmakla, mağlup büyük ülkeleri sevmeme politikalarıyla, uzak emperyalist ülkeleri dostumuz saymakla, sadece yasal olarak kan emici emperyalist devletlerin elinde bulunan Birleşmiş Milletler Konseyine umut bağlamakla ve bunlara benzer politika ve görüşlerle hiçbir şey olmaz, unutmayalım ki en kötü komşumuz en iyi uzak akrabamızdan daha iyidir bazı zamanlar veya her zaman. Gerçek yaşamda ne oluyor, neler yapmışız, yapılacak nelerimiz var, hangi haklarımız var, hangi haklarımız yok, hangi yolu izliyoruz, nelere ihtiyacımız var ve neredeyiz? Halkımız için, kültürümüz için, anadilimiz için çok sağlıklı eleştiri yapmamız gerekiyor.

Moldova çok küçük bir devlettir, nüfusu da öyle. Ekonomik, politik, demokratik durumu da çok gelişkin değildir fakat bu kadar küçük bir devlette yaşayan Gagauz halkının nasıl o kadar kültürel hakkı olduğunu düşünmeden şu gerçeği iyice bileceğiz ki; kültürel haklar, bir halk için insan haklarının temelini oluşturur, küresel haklar ise Allah tarafından verilmiş haklardır. Gagauz halkının durumu için söyleyecek çok sözümüz var ama bazı tarihi gerçekleri diyerek bu konunun üzerine biraz eğilelim.

Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Gagauzya sorunu da ortaya çıkmıştı, Sovyetlerden ayrılma bazı devletlerde olduğu gibi. Fakat Gagauzların onlara benzemeyen bir farklılığı oldu. Gagauzlar kimseyle kavga etmedi, her zaman merkezi hükümetle iyi geçindiler, politik olaylardan kültürel haklarını almak için çok eziyetli bir süreçten geçtiler. Anlayışsız ayrılıkçı yola koyulmadılar, günümüzde yine etkisini sürdüren Transdinyester problemi gibi tükenmez bir yola girmediler. Çünkü, kendileri Rus değildi ve Moldovenlerin çoğunluğu da etnik, dilsel, edebi, tarihi olarak Romanya’nın Romenleri ile çok sağlam kardeşlerdi. Böyle hassas dengeler üzerinde oturan kutsal davaları için çok akıllı bir yöntem izlediler.

Bunlar sosyolojik gerçeklerdir fakat bunlardan başka her şeyden önemli bir farklılık var ki, o da Gagauzların hem Rusya hem de Türkiye tarafından her türlü desteği aldığıdır. Fakat Rusların desteği kendileri için çok farklı oldu. Gagauzlar, etnik olarak Türklerle kardeş olan bir halktır. Türk milleti dünyadaki kalabalık halklardandır, Gagauzlar Ruslarla tarihsel ve dinsel olarak çok kuvvetli birleşmişlerdir. Yani iki taraftan çok güçlü sahipleri vardır, dünyada yalnız değillerdir, sahipsiz değillerdir. Çok detaylı değil ama Türk milleti için biraz düşünecek olursak bu avantajı kendileri için nasıl iyi kullandıklarını göreceğiz. Irak’taki bir avuç Türkmen için, kültürel haklarını kazanmak için, elinden gelen her şeyi yapmak adına kendini paralayan resmi ideoloji, değişik yerli halkların dil ve kültürlerini öldürmek için elinden gelen her şeyi yapıyor. Gagauzlar bu dünyada şansı olan halklardandır, Moldova demokratik bir devlet değil ve anti-demokratik politika uygulayacak gücü de yok. Kim bilir onların da belki bir gün olacak.



                                                                                                                                                              LAZURİ