ANASAYFA

PİROSMANİ DERGİSİ YAYIMLANDI

Adını, ünlü Gürcü halk ressamı Niko Pirosmani'den alan Pirosmani dergisi İstanbul’da yayımlandı. Üç aylık periyot ile Türkçe ve Gürcüce olarak yayımlanan derginin yayın yönetmenliğini Fahrettin Çiloğlu yapıyor. Derginin editörleri; Hasan Çelik, İrine Giviaşvili, Kevser Uygun Ruhi, Lela Dadiani ve Liana Ahobadze. Derginin yazı kurulu; Hacer Özkan, Lela Öncü, Varlam Nikoladze ve Yasin Öncü isimli şahıslardan oluşuyor. Derginin sahipliği Şenol Taban, genel koordinatörlüğü Mustafa Yakut, yazı işleri müdürlüğü Erdal Küçük tarafından üstlenilmiş bulunuyor.

Derginin içeriğinde; Niko ve Margarita, Gürcü mitolojisinde ay ve boğa kültü, Gürcüstan'ın Başkentleri: Tiflis, Kafkas Çoban Köpeği, Yukarı Acara'da örgü örmenin felsefesi, Tarihte halk şöleni-Gürcüstan'da Berikaoba, Gürcülerin göçü, Siyasal mücadele aracı olarak Kafkasya haritaları, Rehberlerin Gürcü manastır kiliseleri ile ilgili seminerleri gibi yazılar yer alıyor.

Türkiyeli “Gürcü aydınları” için “Gürcüstan” adlı kitabın yayımlandığı 1968 yılı bir milattır. Bu kitabı izleyen ve ancak birkaç sayı yayınlanabilen (“eski”) “Çveneburi” de, bu miladın ürünüdür. On yılı aşkın bir kesintiden sonra, 1990'ların ilk yarısında yeniden yayınlanmaya başlayan (“yeni”) “Çveneburi” ve altı sayı yayınlanabilen “Mamuli”, hep “Gürcüstan” adlı kitabın çizgisini taşır. Bu büyük bir talihsizliktir. “Pirosmani” de, “Gürcüstan”ın çizgisini izliyor. “Pirosmani”nin de bu çizgiyle yayımlanması kuşkusuz Türkiyeli “Gürcü aydınları” için yine bir talihsizliktir.

Kesintilerle de olsa tam 40 yıldır yayın hayatında olan Türkiyeli “Gürcü aydınları”, bir türlü ayaklarının üzerinde duramadılar, Gürcü dil ve kültürünü yaşatmanın en doğru yol olduğunu anlamadılar, bu zor yola baş koymadılar, bu cesareti kendilerinde bulamadılar. Fakat 40 yıldır Lazların Gürcü, Lazcanın Gürcücenin diyalekti olduğu palavralarını yaymak için her türlü aracı kullanmasını iyi bildiler. Türkiye’deki Gürcü diyasporası bilinciyle ve sonucunu Gürcüstan'a gittiklerinde görecekleri işlerle uğraştılar. Eski Gürcü kiliselerine ilişkin 40 yıldır yazıp çiziyorlar, acaba 40 Gürcü tekrar Hıristiyan oldu mu?! Gerçek amaçları, eski Gürcü kiliselerinin tamir ve ihyası değil, Gürcüstan’ın bazı kurumlarının gözüne girip onların referanslarıyla iş takipçiliği yapmaktır. Bu kelimenin tam anlamıyla iki yüzlülüktür. Beslendiği kaynak Türkiye Gürcüleri ve Türkiye Gürcücesi olmayan ve bu dili geliştirmek gibi bir niyetinin bulunmadığı daha ilk sayısında anlaşılan “Pirosmani”, dinleri uğruna anayurtlarını terk eden “Çveneburi” yani “Müslüman Gürcü halkı” gerçeğini göz ardı etmemelidir.



                                                                                                                                                              LAZURİ