ANASAYFA

GÜNÜMÜZÜN TRANSİLVANYA'SI

Bugünkü Romanya komünist döneminin izlerini 15 yıl içinde sildi sayılır. Avrupa sermayesi buraya aktı. Almanya ve İtalya’nın arkasından 10 bin şirketle, Avrupa dışı bir ülke olan Türkiye üçüncü sırada geliyor ve başta inşaat olmak üzere gayet önemli alanlarda hizmet veriyor. Ülkenin çehresi değişti ama Romenler değişmemiş; rahat ve misafirperverler, kanunlarını değiştirip Avrupa Birliğine uyum sağlıyorlar ama çalışma temposunu değiştirdikleri söylenemez. O yüzden Türk sanayi ve işgücü bu ülkede vazgeçilmez bir unsur...

Çavuseşku’nun tamamlayamadığı, Pentagon’dan sonra en büyük bina hükümet binası sayılan Parlamento Sarayı inşa edilirken eski Bükreş’e karakterini veren yüzlerce villa ve kilise yıkılmıştı. Bunun ardından nice Bükreşli entellektüel çılgına dönmüş, intihar edenler olmuş. Saray yapılırken iş gücü diye kullanılan askerlerden bir alayı iş kazalarında ölmüş.

Ortalığı altüst eden bu gibi değişiklikler Transilvanya bölgesinde çok görülmüyor. Sadece barajlarla değişimi atlatmış görülüyorlar. Parlamento Sarayı masrafı karşılamak istercesine parayı bastırana düğün dernek için bile kiralanıyor. Bölge de birbiri ardına restore ettiği eski şık otel ve restoranlarla hayatını sürdürüyor.

Erdel; Sibiu (Hermannnstadt veya Osmanlının Sibin’i), Cluj (Kaloşvar veya Klausenburg), Slghioşara (Szekeşvar veya Schaessburg) gibi üç isimli yerler de gösteriyor ki; Erdel’de ağaçların, hayvanların, tarihi şahsiyetlerin ve şehirlerin adı da üçer tane. Protestan, Katolik ve Ortodoks kiliselerin yan yana duruşu ve bir köşeye sinagogların itilişi bu ülkenin tarihinde bugün dendiği gibi kültürel çeşitlilikten çok gerilimin varlığını gösterir. Geçmiş zamanın hayali baldan tatlı olur, böyle bir cennetin 18’inci ve 19’uncu asırda ne sancılar çektiğini tarih inceliyor ve hiç de pembe tasvirler yapılmıyor.

Bugün Alman nüfusunun oranı yüzde 2’ye, Macarlarınki yüzde 10’a düşmüş; ama kültürel kalıntılar rakamla ölçülebilecek gibi değil. Erdel şehirlerinde Suebyalı ve Sakson Germenlerin yapıtları ve dillerinin kalıntılarıyla Macarların izleri her köşede yaşıyor. Romenlerin dilini de dinini de Ortaçağdan beri hiç kimse silememiş.



                                                                                                                                                              LAZURİ