ANASAYFA

GELENEKSEL TİYATRONUN PİRİ: İSMAİL DÜMBÜLLÜ

İsmail Hakkı, bildiğimiz adı ile Dümbüllü İsmail Efendi 1897’da Üsküdar'ın Süleymanağa Mahallesinde doğdu. Babası Zeynel Abidin Efendi 2. Abdülhamid’in silahşörlerinden biriydi. Annesi ise Fatma Azize Hanım’dır. İsmail, Üsküdar İttihat-ı Terakki Okulunda okumaya başlar. Gazeteci Burhan Felek de bu okuldan mezun olur. Ailesi, onun subay olmasını ister. İsmail, Dilkuşa Tiyatrosunda Kel Hasan'ı seyreder bir gün. Böylece tiyatrocu olmaya karar verir. Tiyatro yüzünden Askeri Rüştiyeden atılır. On altı yaşında Kel Hasan Efendi’nin Dilkûşa Tiyatrosuna girer. Küçük İsmail Efendi; Kavuklu Hamdi Efendi, Komik Naşit Efendi gibi, o zamanın ünlü oyuncularıyla aynı sahneye çıkar.

İsmail Efendi, profesyonel oyunculuğa Şehzadebaşı Tiyatrosunda başlar. O dönemin büyük oyuncularından Kel Hasan Efendi'nin oyunlarından önce sahneye çıkar ve tek perdelik komediler oynar. İstanbul ve Anadolu’daki tiyatro salonlarında ve bahçelerde sahneye çıkar. İsmail Efendi, Dümbüllü, adını nasıl aldığını şöyle anlatır; “Peruz Hanım vardı kantocu, Samran'dan evvel. Bu Peruz Hanım o zamanın en birinci kantocusuydu. Hem de beste yapar, güftesini de kendisi yazardı. Dümbüllü diye bir kanto söylerdi. Buna bir gazel ilave ederek söylemeye başladım. 'Dümbüllü, Dümbüllü, Gabarala, mabarala, Dümbüllü' diye oynardık. Böylece Dümbüllü adı üzerimde kaldı.”

Dümbüllü İsmail Efendi, geleneksel sahne sanatlarından Ortaoyunu ve Tuluatın son büyük ustalarından biridir. Oynadığı oyunlardan bazıları şöyle: “Gözlemeci”, “Kavuklu'ya Hile”, “Çifte Hamamlar” ve “Kanlı Nigar”. Kendisini; Halife Abdülmecid Efendi, Şehzade Faruk Efendi, Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü de izler. 1973’ün Mayıs ayına kadar, hasta olmasına rağmen, çalışır. 50 yıllık sanat hayatını bir jübile ile kapatır. Bir trafik kazası geçirir. 5 Kasım 1973 Pazartesi günü İstanbul’da vefat eder. İstanbul'da Boğaziçi Köprüsünden ilk geçen cenazedir. Kabri, Üsküdar'da Çiçekci camii karşısında bulunan Karacaahmet mezarlığı'ndadır.

Oynadığı oyunlardan en çok “Gözlemeci”, “Kavuklu'ya Hile”, “Çifte Hamamlar”, “Ters Biyav” ve “Kanlı Nigar”ı sever. Oynadığı filmlerde de en çok “Nasreddin Hoca” ile özdeşleşir. Oynadığı Filmler: “Nasreddin Hoca” (1971), “İstanbul Kazan Ben Kepçe” (1965), “Soytarı” (1965), “Nasreddin Hoca” (1965), “Temem Bilakis” (1963), “Ekmek Parası” (1962), “Gol Kralı Cafer” (1962), “Şeytan Mayası” (1959), “Fındıkçı Gelin” (1954), “Bayram Gecesi” (1954), “Canlı Karagöz “(Mihriban Sultan) (1954), “Nasreddin Hoca ve Timurlenk” (1954), “Dümbüllü Tarzan” (1954), “Kırk Gün Kırk Gece” (1953), “Yıldızlar Revüsü” (1952),“Vur Patlasın Çal Oynasın” (1952), “Dümbüllü” Sporcu (1952), “İncili Çavuş” (1951), “Ne Sihirdir Ne Keramet (1951), “Harman Sonu Dönüşü” (1950), “Sihirli Define” (1950), “Keloğlan” (1948), “Dümbüllü Macera Peşinde” (1948), “Kılıbıklar” (1947), “Kızılırmak - Karakoyun” (1946).



                                                                                                                                                              LAZURİ