ANASAYFA

İSLAM DEVRİMİ YOLUNDA, EY İMAM!

İran İslam Devrimi, Şah rejiminin yıkılması ve İran İslam Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla sonuçlanan 20. yüzyılın en büyük halk hareketidir. 2.500 yıllık monarşiye, Şah’ın diktatörlüğüne, Amerikan emperyalizmine ve İsrail siyonizmine karşı vurulmuş en etkili darbedir. İran toplumunu baştan sona değiştiren İran İslam Devrimi, İslami uyanışın ve direnişin en önemli dönüm noktasıdır.

Devrim öncesinde İran'da Şah Muhammed Rıza Pehlevi iktidardaydı. Ülke yönetimi, Şah'ın yakın akrabaları ve dostları arasında paylaşılmıştı. 1970'lerde İran'da zengin ve yoksul arasındaki uçurum büyüdü. Şah'ın ekonomi yönetimine olan güvensizlik ve otokratik yönetim biçimine duyulan öfke rejime karşı çıkışı ateşledi. Şah Rıza Pehlevi'ye karşı muhalefet, Paris'te yaşayan Ayetullah Ruhullah Humeyni çevresinde toplandı. Sosyal ve ekonomik reform sözü veren Humeyni, pek çok İranlının duygularına hitap eder şekilde geleneksel dinî değerlere dönüş kampanyası yürüttü. 1970'lerin sonuna yaklaşıldığında, Şah Rıza Pehlevi'nin rejimine karşı tüm İran'da geniş kapsamlı şiddet eylemleri düzenlendi. İstikrarsızlık, pek çok genel grevi beraberinde getirdi. Ülkenin zaten sorunlu olan ekonomisi büyük darbe aldı. Ocak 1979'da Şah Rıza Pehlevi "uzun bir istirahat" için Tahran'dan ayrıldı. Bir daha geri dönemedi...

Ayetullah Humeyni taraftarları tüm ülkede Şah'ın heykellerini yıktı. Şah'ın kaçmadan önce yaptığı son iş ise, kendi yokluğunda ülkeyi yönetmesi için Başbakan Şahpur Bahtiyar'ı hükümdarlığın başına getirmek oldu. Başbakan Bahtiyar, Şah rejimine karşı her geçen gün artan muhalefeti ortadan kaldırmaya çalıştı; Ayetullah Humeyni'nin yeni hükümet kurmasına izin vermedi. 1 Şubat 1979'da Ayetullah Humeyni büyük sevgi gösterileri eşliğinde sürgünden döndü. Siyasî ve sosyal istikrarsızlık artmaya devam etti. Kent ve kasabalarda Humeyni taraftarlarıyla güvenlik güçleri ve Şah rejiminin destekçileri arasında sokak çatışmaları şiddetlendi. Ülkede askerî darbe yapılacağı söylentileri aldı yürüdü ve 11 Şubat'ta tanklar Tahran sokaklarında boy gösterdi. Ancak gün ilerledikçe, ordunun yönetime el koyma niyetinde olmadığı görüldü. Devrimciler Tahran'daki ana radyo istasyonunu ele geçirdi ve bir açıklama yaptılar: "Bu, devrimci İranlıların sesidir!" Başbakan Bahtiyar istifa etti. İki ay sonra Ayetullah Humeyni, yapılan ulusal referandumda büyük bir zafer elde etti. Ve Humeyni İran İslâm Cumhuriyeti'ni kurdu ve ömür boyu ülkenin siyasî ve dinî lideri ilan edildi.

İslam devrimi, diktatör ve emperyalist güçlere karşı milletleri izzet, şeref ve bağımsızlığa çağırmıştır. Müslüman toplumlara “İstiklal, Azadi - Cumhuri İslami” nidasını haykırmıştır. Hürriyet, insanlığın ideali ve en önemli kavramıdır. Fakat bu yüce ve ulvî kavram her zamankinden çok sultacı, dikta ve zalim yöneticilerin suistimaline uğramıştır. İran milleti İmam Humeyni’nin liderliğinde İslam devrimini başlatıp, gerçek hürriyet ve istiklal yolunda adım atmış ve halkçı, demokratik bir nizamın hakimiyet yolunu açmıştır. Kargaşa, güvensizlik, terör ve katliam dolu Ortadoğu’da İran bölgenin en güvenli ve istikrarlı ülkesine dönüşmüştür. İran İslam Devrimi, İran halkı ile birlikte dünyadaki hürriyetçi milletlere kutlu olsun…



                                                                                                                                                              LAZURİ