SAHAFLAR ÇARŞISI
Sahaf, Arapça bir kelimedir. Kullanılmış kitap satan kişiye deniyordu eski zamanlarda. Sahaflar çarşısı, en eski kitapçı çarşısıdır. Çarşı, Kapalıçarşı’nın Fesçiler kapısı ile Beyazıt cami arasında bulunur. Osmanlı döneminde, medreselerin etrafında sahaf dükkânları bulunuyordu. Kapalıçarşı, 1460'lı yıllarda tamamlandığında, dükkânların bazıları sahaflara verildi. 1894'ta çıkan büyük İstanbul depremi ile Kapalıçarşı’da meydana gelen büyük yangın sebebi ile sahaflar Kapalıçarşı’yı bıraktılar ve bugünkü yerlerine taşındılar.
Sahaflık zamanının önemli mesleklerindendir. Sahaflık, 15. veya 16. yüzyılda, medrese öğrencilerine Fatih ve Beyazıt gibi camilerin etrafında kitap satımı ile başlamıştır. Eski zamanlarda; sahaflar, Kapalıçarşı içinde, şimdi yorgancıların bulunduğu yerdeydi. Evliya Çelebi adı ile yazılanlara göre; çarşıda elli sahaf dükkânı vardı ve burada üç yüz kadar kişi çalışıyordu. Sahaflar arasında bir hiyerarşi vardı. Usta, kalfa ve çıraklar sahaflar loncasına bağlıydı. Her sahaf; çırak, kalfa, ustalık dönemlerini hakkı ile yaşamak zorundaydı. Sahaf dükkânları, her gün dua ile açılır ve kapanırdı. Osmanlı hayatında her loncanın, her mesleğin bir piri vardı. Basralı Abdullah Yetimi Efendi, sahafların piri sayılırdı. O dönemlerde, hattatlar, mücellitler, müzehhepler, kâğıtçılar, kalemtıraşçılar ve mürekkepçiler de sahaf dükkânlarının etrafında bulunurdu.
Sahaflar çarşısı, 1950 yılında büyük bir yangın geçirdi. İstanbul Belediyesi, çarşıyı yeniden inşa etti. Sahaflar, yeni yapılan dükkânlara 1952'de yerleştiler. Önceleri, Sahaflar çarşısında tarihi eser niteliğinde el yazması, taş basma ve eski harflerle yazılmış çeşitli kitapları satılıyordu. Günümüzde ise, Sahaflar çarşısında daha çok öğrencilere ve turistlere kitaplar satılıyor.
|