ANASAYFA

IRAK FEDERAL CUMHURİYETİ

Irak Federal Cumhuriyeti, dünyanın en eski medeniyetlerine ev sahipliği yapmış olan Aşağı Mezopotamya bölgesinde kurulmuş bir devlettir. Körfez ülkeleri arasında Suudi Arabistan ve İran’dan sonraki üçüncü büyük ülkedir. Kuzeyde Türkiye, batıda Suriye ve Ürdün, doğuda İran, güneyde Suudi Arabistan ve Kuveyt ile çevrilidir. Kuzeyinde, Kürdistan Özerk Cumhuriyeti’nin yer aldığı ülkenin yüzölçümü 438.317 km2, nüfusu 31.234.000, başkenti Bağdat, diğer önemli şehirleri Musul, Kerkük, Erbil, Süleymaniye, Basra, Kerbela, Kufe ve Necef’tir.

Irak, Orta Doğu’da yer alan stratejik mevkisiyle, sahip olduğu petrol rezervleri ve tarıma elverişli toprakları ile Körfez'in önemli ülkelerinden biri durumundadır. En eski şark medeniyetlerinin doğduğu Mezopotamya, 633- 642 yılları arasında İslam toprakları arasına girdi. Emeviler ve Abbasiler dönemlerinde, en parlak devresini yaşadı. O zamanlar Bağdat dünyanın en önemli kültür ve ticaret merkeziydi. Ülke 1055 yılından itibaren Selçukluların hâkimiyetine girmiş, 1258 yılından itibaren Moğol istilasına uğramış ve iki yüzyıl Moğolların kontrolünde kalmıştır. Daha sonraları Akkoyunluların hâkimiyetine (1444- 1467) girmiş, 1499- 1508 yılları arasında Safevilerin istilasına uğramıştır. Irak, Osmanlı Devleti ile İranlı hanedanlar arasındaki hâkimiyet mücadelesine sahne oldu. Bu mücadele 1534'te Osmanlıların lehine sonuçlanmış ve ülke 1917'ye kadar Osmanlı yönetiminde kalmıştır.

I. Dünya Savaşı esnasında Osmanlının Ortadoğu'dan çekilmesine neden olan bazı yerel isyanlar olmuştur. Bu isyanlarda İngilizlerin kışkırtmalarıyla Mekke Emiri Şerif Hüseyin kullanıldı. Şerif Hüseyin ve oğullarına Osmanlının yıkılmasından sonra kurulacak olan Büyük Arap Devletinin Krallığı vaat edildi. 1916 yılında o dönemin koşullarında dünyanın iki büyük emperyalist gücü olan İngiltere ve Fransa bölgenin etnik ve dinsel yapısını göz önünde bulundurmadan aralarında anlaşmaya vardılar. Harita üzerinde yeni ülkeler oluşturup bazı etnik grupları da parçaladılar. Bu anlaşma sonucunda kurulan devletlerden Irak, Ürdün ve Filistin İngiliz mandasına; Suriye ve Lübnan Fransız mandasına girdi.

Tipik bir kara devleti olan Irak, kuzeydeki dağlık arazi dışında her taraftan savunmasız sınırlarla çevrili ve denize ulaşımı ise yetersizdir. Irak’ta kışlar soğuk ve kurak, yazlar sıcak ve bulutsuz geçer. Çoğunlukla çöl olması bu sayılan iklimsel sonuçları doğurur. İran ve Türkiye sınırı boyunca uzanan kuzeydeki dağlık bölgeler, yoğun kar yağışı altındadır. Bazen Orta ve Güney Irak’ta sel görülür. Toz ve kum fırtınaları da diğer doğal afetler arasında yer alır. Çoğunlukla geniş düzlüklerden oluşan bir arazi yapısı vardır. İran sınırında büyük bataklıklar görülür.

Toplam nüfusun %70'ini Araplar, %25'ini Kürtler ve %5'ini de Irak Türkmenleri, Süryaniler ve diğer etnik gruplar oluşturur. %97’si Müslüman olan halkın %60'i Şii Müslümanlardan, %37’si Sünni Müslümanlardan oluşmaktadır. Şiiler ve Araplar Irak'ın güneyinde yaşarken, Bağdat civarında Sünni ve Şii Araplar, Irak'ın kuzeyinde ise Sünni, Yezidi Kürtleri ve Irak Türkmenleri yaşamaktadır. Oldukça genç bir nüfusa sahip olan Irak’ta ortalama ömür 66,5 yıl, okuma yazma oranı %58’dir.



                                                                                                                                                              LAZURİ