ANASAYFA

ANTİOKSİDAN LİMON

Limon, bütün yıl boyunca büyümeyi sürdüren ve kışın yapraklarını dökmeyen küçük bir ağaçtır. Limonun ilk çıktığı yer bilinmiyor. Ilıman iklime sahip memleketlerde yetişir. Ege ve Akdeniz gibi bölgelerde her evin bahçesinde bir limon ağacı vardır. Limon suyunun yaklaşık %5’i asittir. Mayhoş bir tadı vardır. Ph değeri 2- 3 kadardır. Kolaylıkla elde edilebilen asidi bilimsel deneylerde kullanılır.

Çorba, yemek ve salatalarda lezzeti arttırmak, sindirimi kolaylaştırmak ve vücudun direncini artırmak için kullanılır. C vitamini kaynağıdır. Günde bir tane limonun suyunu içmek gribal enfeksiyona yol vermez. Limon ve misket limonu limonata yapımında, içeceklerde garnitür olarak, buzlu çay ve alkolsüz içeceklerde bir dilim şeklinde bardakta kullanılır. Limon, oda sıcaklığında uzun süre tutulursa çürümeye başlar.

Limon ve diğer turunçgiller farklı miktarlarda kimyasal madde içerir. Sağlığa faydalı olduklarına inanılır. Hidrokarbon olarak adlandırılan D-limone içerirler. Bunlar limona koku ve tat verirler. Limonda önemli miktarda sitrik asit vardır. Bu sebeple düşük değerde pH ve ekşi tadı vardır. Ayrıca C vitamini (asorbik asit) içerirler. Bu, insan sağlığı için gereklidir. 100 ml limon suyu yaklaşık 50 miligram C vitamini (bu tavsiye edilen günlük değerin %55'idir) ve 5 gram sitrik asit içerir.

Bazı kaynaklar limonun flavoroid bileşimine sahip olduğunu açıklar. Bunlar antioksidana ve kansere karşı önemlidir. Kanser hücrelerinin büyümelerini önlerler. Yüksek miktarda C vitamin içerdiği için, limon alternatif tıpta önemlidir. Bir fincan sıcak limon suyunun ciğerleri temizlediğine inanılır. Limonun çok sık yenmesi, asit içerdiği için midede ülser, gastrit gibi hastalıklara sebep olabilir.