ANASAYFA

ŞEHİD SALMAN RADUYEV

“Yalnız kurt” olarak tanınan Salman Raduyev, 1967 yılında doğdu. Birinci Çeçenistan cihadının kazanılmasında etkin rol oynayan ve inançları doğrultusunda vatanı için savaşıp şehit olan büyük Çeçen komutanlarındandır. Çeçen halkının özgürlük mücadelesinin sembol isimlerinden biri olan Raduyev, Çeçenistan'ın ilk Cumhurbaşkanı Dudayev'in damadı idi. Raduyev, bir süre Gudermes Belediye Başkanlığı görevini yürüttü. Kızılyar baskını ve Pervomayskoye mücadelesiyle tanındı.

9 Ocak 1996 tarihinde Dağıstan'ın Kızılyar kasabasına bir baskın düzenleyerek buradaki Rus askerlerini rehin aldı. Raduyev ve beraberindekiler Rus güvenlik güçlerinin kuşatmalarına rağmen ağır kayıplar vermeden Çeçenistan'a döndü. Bu olayın ardından Rus hükümeti, Çeçen mücahitlerle aynı masada oturarak ateşkes anlaşması imzalamayı kabul etti.

Raduyev, Mart 1996 tarihinde başından ağır yaralandı, bir gözünü ve kafatası kemiğinin bir bölümünü kaybetti. 13 Mart 2000'de ise Ruslar tarafından esir alındı. Ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Raduyev, olmadık işkencelere maruz kaldı. Rusya’nın Perm bölgesindeki Solikamsk hapishanesinde gördüğü ağır işkenceler sonucunda iç kanama geçirerek 14 Aralık 2002’de şehit oldu.

Ele geçer geçmez “Hizmete hazırım!” diye söze başlayıp, korkulu gözlerle can derdine düşen sözde liderlerin hâlâ baş tacı edildiği günümüz dünyasına, yaşantısı, mücadelesi ve cesaretiyle kahramanlık ve insanlık dersi veren bu yüce komutan, içe çökük alnı ve görebilen tek gözüyle Rus yargıçlarının gözlerinin içine baka baka aynen şu cümleyi kurmuştur; “Kendi vatanımı savundum. Biz Rusları çağırmadık. Onlar gelip bizim vatanımızı işgal ettiler. Biz savaş istemedik, onlar gelip bizimle savaşmak istediler. Askerlerimizle savaşmak yerine çocuk, kadın ve yaşlı insanları öldürdüler. Sizin, benim hakkımdaki hükmünüz ceza değil mükâfattır. Allah'ın bana verdiği ömrü, O'nun yolunda ve kendi vatanıma harcadım. Her şey, Allah'ın elindedir. O istediği zaman ben buradan çıkarım. Ben, önce Allah'ın sonra komutanım Cahar Dudayev'in askeriyim. Savaştığım için asla pişman değilim.”



                                                                                                                                                              LAZURİ